Nazilli Sümerbank nizamiye kapısının karşısında Nazilli Belediyesi otobüslerinin, Aşağı Nazilli'deki son durağı vardı. Otobüs durağı deyince aklınıza bugünkü duraklar gibi küçük bir durak gelmesin. O zamanlar fabrikada 3000' e yakın çalışan olduğu için 3-4 otobüsün sıralandığı, kasaba garajı kadar büyük bir duraktı. Belediye otobüsü büyüklere 25, öğrencilere 15 kuruştu.
İşçi çıkışlarında otobüsler tıklım tıklım dolardı. O zaman önden motorlu "Burunlu" tabir edilen otobüsler kullanılırdı. Şoför koltuğunun hemen sağında motor bölümünün sandık büyüklüğünde üzeri baklava dilimli yorgan gibi dikilmiş muşamba kaplı bir çıkıntısı olurdu. Otobüste oturulacak yer kalmadığında motorun üzerine de oturulurdu. Oraya oturanlar otobüsün davul tokmağı kadar büyük, sürekli titreyen vites kolunun vites değiştikçe, arada bir vücuduna dokunmasını da kabullenmiş olurdu.
Otobüste "Kaptan pilot kadar havalı" şoförden başka bir de biletçi olurdu. O da kabin amiri gibi hem bilet keser hem de otobüste yolcuların düzenini sağlardı.O zamanlar otobüslere arkadan binilir, önden inilirdi. Biletçi arada bir "Ön tarafa ilerleyelim" diye bağırıp, yolcuları uyarır, "İnecek var" diyerek şoföre seslenirdi.
Biz de fabrika lojmanlarının düzgün yollarında kendi yaptığımız dikiş makarası tekerlekli, telden direksiyonlu, kargıdan arabalarımızı sürerken, ağzımızla otobüs sesi çıkarıp, şoför gibi vites değiştirip, arada biletçiden duyup, öğrendiğimiz komutları bağırırdık. İLHAN ÖDEN

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder