10 Şubat 2011 Perşembe

İnci BERAN çizgisiyle NAZİLLİ BASMALARI




Ablam İnci BERAN'ın Nazilli Basma Fabrikası desen bürosunda çalışırken tasarlayıp,çizdiği orjinal Nazilli Basması desen çizimlerinden tarayıcıyla fotoğraf haline getirerek hazırladığım videoyu paylaşıyorum.

Çizimler guaj boya ile bir bütünü tamamlayacak şekilde ve genişletilmeye uygun teknikle,el emeği göz nuru ile,amirlerinin talimat ve istekleri doğrultusunda ablam İnci BERAN tarafından tasarlanıp,çizilmiş yine amirlerinin onayıyla satışa sunulan kumaşlara basılmış desenlerdir.


Ablamın desenlerinden bazıları halk tarafından sürekli talep edilen klasik Nazilli basması desenleri arasına girmeyi başarmış seçkin desenlerdir.

1980 YILLARI DESEN BÜROSU ÇALIŞANLARI

Bu çizimler fabrika gravür dairesinde önce "molet" denilen küçük metal silindirlere aktarılır, sonra desenler 90 cm eninde kumaşı kaplayacak şekilde daha büyük nikelajlı metal "val" silindirler üzerine sülfürik asit kullanılarak işlenirdi.

Desen üzerindeki renk sayısı kadar "val" hazırlanır.Bu valler basma makinasında sürekli dönerek,boyahanede hazırlanan tekstil boyalarını üstlerine çizilen küçük kanallara alıp, altından akarak geçen kumaş üzerine basarak deseni oluştururlardı.(Günümüzde artık bu teknoloji kullanılmıyor.)

Basılan kumaşlar çeşitli kimyasal ve fiziksel işlemlerle daha parlak ve canlı hale getirilip, ambalaj işleminden sonra satışa sunulurdu.

FOTOĞRAFLARI ÜZERİNE TIKLAYARAK BÜYÜTEBİLİRSİNİZ.

1938 YILI KALİTE KONTROL-KATLAMA DAİRESİ ÇALIŞANLARI.


Tasarlanıp çizilen desenin baskılı kumaş haline gelinceye kadar geçirdiği evrelerde yüzlerce işçinin emeği ve özverili çalışması vardı.En küçük bir hatanın yüzlerce metre hatalı baskıya sebep olacağı bu işlemlerde sürekli dikkat gerekiyordu.Ayrıca istemeden mağruz kalınan kimyasal maddeler nedeniyle bu birimlerde çalışan işçilere devamlı süt ve ayran veriliyordu.

İlhan ÖDEN

1 Şubat 2011 Salı

Nazilli Tekstil Müzesine Kavuşuyor.

Gıdı gıdı belgeseli çekimleri sırasında hummalı çalışmalarına yakından şahit olduğumuz,fakat o sırada tanışma ve sohbet için yeterli zaman bulamadığımız, 1 Mart 2010 tarihinden beri çalışmalarını sürdüren, Adü.Nazilli Sümerbank Desen Komisyonu üyeleriyle görüşmeyi uzun süredir planlıyorduk.
FOTOĞRAFLARI BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERLERİNE TIKLAYIN

Cuma günü (28.01.2011) uzun zamandır düşündüğümüz ama çeşitli nedenlerle ertelemek zorunda kaldığımız Adü. Nazilli Sümerbank Desen Komisyonu ziyaretimizi gerçekleştirdik.

Sümerbank konusuyla yakından ilgilenen emekli öğretmen Nihal ERBAKAN hanım ile birlikte (yazıda kullandığım fotoğrafların büyük bölümünü Nihal hanım çekti) çalışmaların yapıldığı, Nazilli Basma Fabrikasının Ham kontrol dairesine gittiğimizde komisyon üyelerinin güleryüzlü ve sıcak karşılamaları,soğuk hava ve yağmurun üstümüzdeki gerginliğini hemen yok etti.

Kısa bir tanışma sonrası sohbetimize başladık.Komisyon Başkanı Mükerrem KÜRÜM komisyonun oluşturulması ve çalışmaları hakkında bizi kısaca bilgilendirdi.Yaşadıkları zorlukları, problemleri ve çalışmalarının ne şekilde devam edip sonuçlanacağını anlattı. Ben de birbirinden değerli komisyon üyelerinden başlayarak,gördüklerimi,duyduklarımı sizlere aktarmaya çalışayım.

Komisyonun başında yukarıda da bahsettiğim gibi A.Menderes Üniversitesi Öğretim görevlisi Mükerrem KÜRÜM hanım var. Haftada 3 gün Nazilli'ye gelerek çalışmalarını sürdürüyor. Yine, Adü.Karacasu Meslek Yük.Ok. Öğretim görevlilerinden desen hocası Silvana KASAP,haftanın 2 günü Nazilli'ye gelerek destek veriyor. Komisyonda hocalardan başka , Nazilli Basma Fabrikası Gravür dairesi ustası Arif ÖZTEMİZ var.Arif abi genç yaşta (Askerlik öncesi) Gravür dairesinde işe başlayıp, bu kısmın her görev basamağında 25 yıl çalışarak Daire Ustalığı konumuna kadar yükselmeyi başarmış, Aydın ili ve çevresinin,eski ve yeni kumaş baskı teknikleri konusunda en bilgili kişisi olarak komisyonda görev yapıyor.

Bana göre Arif ÖZTEMİZ , işe hakimiyet bakımından çok isabetli seçim olmuş.Komisyonun en genç üyesi Ayşe BAYTOK desen kataloglarını ve kumaşları tek tek fotoğraflayıp digital verilerini bilgisayarlara ve disklere kaydediyor. Nilüfer TURAN ve iç mimar Tüzel KÜNKÇÜ komisyonun diğer değerli üyeleri.

Komisyonda hocalar ve diğer elemanlar hiçbir ayrım olmadan maskelerini,eldivenlerini takıp, oksitli metal parçaları mazotla yıkayıp parlatıyor,yıllardır rutubet,pislik içinde kalmış kumaş parçalarını temizleyip,dezenfekte edip,kurutup, pudralıyorlar.

Ham kontrol dairesini,eski Nazilli Sümerbanklılar bilir. Bilmeyenler için kısaca anlatayım da yapılan işin boyutları ve çalışma şartları gözlerinde canlansın.

Yaklaşık spor salonu büyüklüğünde bir salon ve salonunun her tarafı kartela şeklinde desen kataloglarının asıldığı askılar,insan boyunda çekmeceli dolaplar ve kalın deri kapaklı kataloglarla çevrelenmiş,duvarlardaki raflarda eski sipariş dosyaları ve yeni basma makinasının desen filmlerinin ruloları var. Ortada ancak birkaç masa konulabilecek kadar alan,bu alanda lokal aydınlatma,kış şartlarında 4 elektirikli ısıtıcıyla ısınıp, mikrop ve bakterilerle mücadele ederek özveriyle görevlerini yapmaya çalışan idealist, insanlar...

İnanın yapılan görevin manevi ağırlığı,ortaya çıkarılmaya çalışılan eserin azameti olmasa, bu soğuk,bakteri ve mikrop yuvası ortamda çalışmak imkansız.

Bir de bunca sıkıntı yetmezmiş gibi çalışanların motivasyonun çeşitli engellemelere bozulmaya çalışılması işin cabası.

Nazilli belediye başkanı Sayın Haluk ALICIK 'a, sağladığı ısıtıcı ve öğle yemeği gibi imkanlar için teşekkür ediyorlar.Hele morallerinin en bozuk olduğu anlarda belediye başkanımızın güç veren manevi desteğini özellikle vurguluyorlar.

Bende,Nazilli Sümerbank'a gönül ve emeğini veren biri olarak belediye başkanımıza,maddi ve manevi destekleri için teşekkür edip,proje sonuna kadar,özverili,çalışkan arkadaşlarımızdan desteğini esirgememesini rica ediyorum. Birazda komisyon çalışmalarının sonuçlarından bahsederek yazıma devam edeyim. Komisyon kumaşları ve diğer teknik baskı araçlarını sergilenmeye hazır hale getirdiğinde. İçlerinden sergilenmeye uygun görülüp seçilenler,tadilatla yenilenip müze haline getirilecek eski Fabrika müdüriyet binasında sergilenecek. Bu bina Türkiyenin ilk ve tek Tekstil Müzesi olacak,binanın diğer bölümlerinde Atatürk'ün Fabrika ziyaretinde kullandığı eşyalardan oluşan bir Atatürk odası ve yine Fabrikamızın depolarında korunan kitaplardan oluşan bir Kütüphane bölümü olacak.Umarım yıllarca emek verip formasını terle ıslattığımız Nazilli Sümerspor'un kupa,fotoğraf ve hatıra eşyaları için de bir köşe oluşturulur.İşte Desen Komisyonu,ortaya çıkacak bu büyük esere katkı için zorluklara rağmen fedakarca çalışmaya devam ediyor. Söylediklerine göre çalışmaya başladıkları ilk günlerde hepsi tek tek rüyalarında Atatürk'ü görmüşler.Belki işin manevi ağırlığından etkilenerek, belki de Atatürk manevi destek vermek için özellikle rüyalarına girmiştir,bunu bilemem... Ama Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası Tekstil Müzesi projesi gerçekleşirse en büyük emeğin zor ve negatif şartlarda özveriyle çalışan bu komisyon üyelerinin olacağını şimdiden gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.

Bu projeyle koruma altına alınacak,Nazilli Basması desenleri, belki de ileride tescil edilip, markalaştırılıp,özel tekstil firmalarının kullanımına açılacak. Böylelikle hem Nazilli Basmaları tekrar varlığını sürdürecek hem de üniversitemize katkı yapacak bir gelir kapısı olacak.Bu konuda kendiside bir Sümerbank çocuğu olan Nazilli Ticaret Odası Başkanı sayın Ali Gültekin KILIÇ destek sözü vermiş.Umarım herşey yolunda gider Nazilli Basma Fabrikası müze olarak bile olsa hayata geçer.

Komisyon üstlendiği görevde çok yol almış ama görevin tamamlanması için biraz daha zamana ihtiyaçları var. Böyle bir komisyonun tekrar kurulması çok zor.Bu aşamada işin yarım kalması yeniden en başa dönmek demek. Çünkü sadece sergilenecek kumaş ve diğer baskı malzemelerini hazırlamakla görev bitmiyor. Fabrikanın sergilenecek eserler dışında da koruması gereken 74 yıllık desen örnekleri ve diğer materyal var. Onun için bu projenin mutlaka tamamlanması gerek.

Son olarak,duyduğuma göre Anıtlar Yüksek Kurulundan onay çıkmış, yakında müdüriyet binası aslına sadık kalınarak restore edilecek,arka pencereler demir parmaklıklar ile daha güvenli hale getirilip,odalar eserlerin sergilenmesine uygun şekilde düzenlenecek. ADÜ. bu konuda çalışmalarını tamamlamak üzere.

İşte duyduklarım,gördüklerim böyle..

Şimdiye kadar pek olumlu haberler veremiyordum ama fabrikamızda güzel şeyler oluyor bu güzelliklere vesile olan, devamı için çaba sarf eden ve bundan sonraki güzellikler için proje tasarlayan herkese,Atatürk ve Nazilli Basma Fabrikası çalışanları adına şükranlarımı sunarak sözlerimi bitireyim.

Muhabbet ve sevgiyle kalın..

İlhan ÖDEN