19 Aralık 2023 Salı

"PAMUK" Nazilli en önemli tarım ürününü kaybetti.

 


Pamuk üretici kadar çalışan işçi (Amele) kesimine de diğer ürünlere göre çok kazandıran bir üründü. Sabahın alaca karanlığında traktörler özellikle Aşağı Nazilli’de sokak sokak dolaşır evlerden amale toplardı. Traktör kasalarında taşınan yüzlerce kadın,genç kız önce pamuk çapasına (birkaç kez) sonra erkekler pamuk sulamaya, nihayetinde de pamuk toplamak için Nazilli ovasına dağılınırdı. Sabah giderken seslerini duyup gece karanlığında göremediğimiz traktör kasasıyla ovaya giden bayanları öğleden sonra ovadan dönerken görürdük. Aşağı Nazilli kahveleri önünden sıra sıra geçen traktörler sabah evlerinden aldıkları ameleleri evlerine geri bırakarak şehrin içinde kaybolurlardı.
Ameleleri toplayıp işe götüren, üreticiyle, çalışanlar arasında organizasyonu sağlayan “Enar” denilen amelebaşları bir haftalık çalışma ücretlerini üreticilerden alır, Perşembe günleri çalışanlara dağıtırdı. Amelesi çok ve çalışkan Enar’lar el üstünde tutulurdu.
Pamuk hasadı sırasında kasaları tepeleme pamuk yüklü traktörler ya önceden avans aldıkları tüccarların depolarına ya da Nazilli Basma fabrikasına giderdi. O zamanlar fabrika önünde traktör kuyrukları oluşurdu. Bazı durumu iyi olan üreticiler kendi depolarında pamuklarını saklar, fiyatların yükselmesini bekler istedikleri seviyeye gelince satarlardı.
Çiftçiler pamuktan kazandıkları paralarla, borçlarını öder, traktörlerini yeniler, çocuklarını evlendirirler, yıllık ihtiyaçlarını karşılarlardı. Amele olarak çalışan genç kızlar kazandıklarıyla çeyizlerinin eksiklerini tamamlar, giyim kuşam alırlar ya da paralarının yettiği kadar altın, bilezik gibi şeylerle birikim yaparlardı.
Pamukçuluk bir sektördü, eken de, toplayan da, alan da, satan da, kazanıyordu, Devletin en önemli ihracat kalemlerinden biriydi. Kısacası herkese kazandıran, üstelik her coğrafyada yetişmeyen Nazilli’ye simge olmuş özel bir ürünü göz göre göre kaybettik. Yazık oldu.  İlhan Öden


FABRİKALARI KAPATAN İŞTE BU ZİHNİYET!

Makinaların "1 dakika durmasının hesabına" hassasiyet gösteriyor da yüze yakın devlet fabrikasının kapatılmasına sessiz kalıyor.
Fabrika kapanırken çalışanların %80'i emekliliğine az kalmış çalışanlardı. Biz emekli olduk, olamayan arkadaşlarda başka Sümerbank fabrikalarına gidip emekli oldular. 1985 yılında en son işe girenler de başka devlet kurumlarından emekli oldular. 
Kısacası çalışanlar fabrikaların kapatılmasından en az zarar görenler oldukları halde, fabrikaların kapatılmasına en çok isyan edenler yine Sümerbank çalışanları. 
Asıl zararı bu fabrikaların şehirlere soktuğu ekonomik gelirden pay alan küçük esnaflar ve yerel halk gördü ama en çok isyan etmesi gerekenler bakın neler söylüyor. 
Bugün fabrikalar çalışıyor olsaydı biz çalışmayacaktık. Sizin çocuklarınız çalışacak, sizin çocuklarınız iş yeri açıp ekmeğini kazanacaklardı... Cehalet bu işte...     İlhan Öden


4 Aralık 2023 Pazartesi

SÜMERBANK'LILARA SÜMERPARK'TA YER YOK!


SÜMERBANK'LILAR İSTİYOR YAPIN BAKALIM!
Biliyorsunuz yaklaşık 4 yıl önce Nazilli Sümerbanklılar derneğini kurmuştuk. Büyük umutlarla, çıktığımız yolda bizi yalnız bırakmayacaklarını umduğumuz yerel yönetim iktidarını elinde tutan belediyelere, bu partilerin seçilmiş milletvekillerine, siyasi partilerin Nazilli ilçe yönetimlerine ve üniversiteye, planladığımız projelerimizi gerçekleştirebileceğimiz bir bina için defalarca müracaatta bulunduk. Bunun için Aydın vali yardımcısından randevu alarak gidip projelerimizi anlatıp yardım istedik. Kiminle görüştüysek hepsi çalışmalarımızı takdirle karşıladıklarını belirtip desteklediklerini beyan ettiler... Maalesef biz yanlarından ayrıldıktan sonra verilen sözlerin hiç biri tutulmadı.
O zamanlar dernek başkanlığım devam ettiği, yukarıda saydığım makamlardan beklentilerimiz henüz tükenmediği ve derneğimize zarar gelmemesi için sustum. Bazı başka nedenler ve güvendiğim makamlardan umduğum desteği bulamadığım için geçen yıl Mart ayında derneğimiz olağan genel kurulunda aday olmayarak başkanlıktan ayrıldım. Yeni yönetimde de görev almadım.
Artık düşüncelerimi rahatça yazabilirim.
Yola çıkarken hedefimiz Nazilli'nin en aktif derneği olmaktı. Maalesef yaklaşık 200 dönüm Sümerbank arazisine 1 lira ödemeden sahip olan belediyeler, Sümerbank'lıların kullanımı için 100 metre kare yeri bize çok gördüler.
Birkaç gün önce arkadaşlarla Sümer Park'a gittik. Dolaşırken gördüklerim bu yazıyı yazmama neden oldu.
SÜMER Park'ta
Lunaparka yer var,
Mehter takımına yer var.
Başka derneklere yer var.
Nazilli Bisiklet gönüllülerine yer var...
Özel okullara yer var...
Hatta, hayvanlara, balıklara, ördeklere yer var.
SÜMERBANKLILARA YER YOK !
Orası bizim doğduğumuz topraklar, her köşesinde anılarımız var. Her taşını, her ağacını gördüğümüzde eski bir dostumuzu görmüş gibi duygulandığımız bizim için adeta "Kutsal topraklar" herkesten çok orada olmaya bizim hakkımız var.
Biz orada herkesin izin almadan ziyaret edebileceği minik bir Sümerbank müzesi kuracağız.
Biz orada hala araştırmacıların, üniversite ve lise öğrencilerini yoğun ilgisini çeken Nazilli Sümerbank konusunda bilgilerimizi, fotoğraf ve belgelerimizi koruyacağımız bir arşiv oluşturacağız.
Yolu düşen Sümerbank çalışanlarını, ailelerini, çocuklarını ağırlayıp ikram da bulunacağız.
Önemli günlerde Sümerbank'la ilgili etkinlikler düzenleyeceğiz.
Hepsinden önemlisi orada tekrar Sümerbank bayrağını dalgalandıracağız.
Kimse bizi küçük görmesin! Bu sayfalar hala Sümerbank'ı seven ve özleyen Türkiye ve Nazilli gündeminden düşürmeyen, Atatürk'ün emanetine sahip çıkmanızı bekleyen 15.000 takipçisiyle pek çok şeyi değiştirebilecek potansiyele sahip. Şimdiye kadar siyasi konularda pek taraf olmadık. Fabrika kapatılalı 22 yıl oldu. Sabırla bekledik ama hiç bir olumlu adım atılmadı.
Üç ay sonra yerel seçimler var, partilerin birbirinden pek farkının kalmadığı bu günlerde artık birilerinin "yanımızda olduklarını fiilen göstermelerini" bekliyoruz.
Konuşma zamanı geçti... ilhan Öden