14 Mayıs 2010 Cuma

ÇAKMA SÜMERBANK

Her kaliteli markanın çakması (sahtesi) olur Sümerbank'ın çakması olmazmı? Bu gün size Sümerbank'ın çakmasının hikayesini anlatacağım.

2005 yılının yaz aylarında,2002 yılında kapatılan Nazilli Basma fabrikasının tekrar açılacağı yönünde Nazilli'de bir söylenti yayılır.Fabrikanın tekrar açılması işsizlik yüzünden sıkıntılı Nazilli gençleri için yeni bir umut ışığı olacaktır.Söylenti hızla kulaktan kulağa yayılır önceleri pek kimse inanmaz.Fakat Aşağı Nazilli'deki bir dernekte işçi kayıtlarının başladığı duyulunca yüzlerce Nazilli'li kayıt için müracaat eder.Başvuranların çoğu gençtir,bazı orta yaşlı,hatta Sümerbank emeklileri bile müracaat ederler.Yanlız müracaatlar bedava değildir,kaydın yapıldığı derneğe bir miktar bağış karşılığı yapılmaktadır.Başvuranlardan kimlik bilgileri,fotoğraf gibi belgeler yanında yanılmıyorsam 10 veya 20 lirada kayıt parası alınır.Toplanan paraların ve müracaat dosyalarının akıbeti belli olmaz.Pek çok kişinin hem paraları hemde kimlik bilgileri yabancı kişilerin eline geçer.

Aradan bir süre geçtikten sonra fabrikanı ilk açıldığı günde yani 9 ekim 1937 yılının sene-i devriyesi,9 ekim 2005 günü törenle açılacağı ilan edilir.Müracaat edenlerden kaç kişi işe alınır yada işe alınanlar müracaat edenlerdenmi yoksa kendilerine yakın olanlardanmı seçilir kimse bilemez.


AÇILIŞTA KONUKLARIN YAKALARINA TAKILAN ROZET

Aralarında zamanın Kültür bakanınında bulunduğu Nazillinin mülki amirleri,siyasi parti yöneticileri,diğer devlet kurumlarının amirleri ve ADÜ.yetkililerinden oluşan protokol heyeti Atatürk gibi şehirden Gıdıgıdı ile fabrikaya gelir.Açılan kapılarından bine yakın Nazili'li töreni izlemek için fabrika alanında toplanır.Her yer bayraklarla süslenmiş Fabrikanın eski binaları aceleyle yapıldığı belli olan ucuz mavi toz badana ile boyanmıştır.

Tören için Yeni dokuma salonundaki 500 makinadan yaklaşık 200 kadarı sökülerek bir boş alan oluşturulmuş,ortaya büyük bir podyum kurulmuş etrafına izleyiciler için plastik sandalyeler dizilmiştir.

Protokol heyeti yeni dokuma salonunun yağlı zeminine serilmiş uzun kırmızı halı üzerinden dokuma salonuna girip yerleşir.Vatandaşlarda protokol arkasında yerlerini alırlar.




İstiklal marşı ve ışıklı görsel gösteriler ardından,Sümerbank kumaşlarından hazırlandığı söylenen ama ,belli ki başka bir defileden ödünç alınmış alakasız kıyafetlerden hazırlanmış sözde bir defile sunulur.Sunucu elindeki ADÜ. Tarih bölümü hocalarından Günver Güneş hocanın önceki yazılarından aceleyle toparlanmış metindeki sarı fosforlu kalemle çizilerek işaretlenmiş bölümlerden Nazilli Sümerbank tarihiyle ilgili anekdotlar okur.Ardından konuşmacılar, konuşmalarını yaparlar.Sonra kurdele kesim törenine geçilir.

Salonun diğer tarafında Sümerbank zamanından kalma eski Dornier dokuma tezgahlarına ilaveten iki adet Suzer,iki adet Pikanol marka geniş dokuma tezgahı konulmuştur
. Görüntü pek iç açıcı değildir.Ortada Nazilli halkına umut verecek bir çalışma görülmez. Hele daha önce buralarda çalışmış, fabrikayı bilen kişilerin kafalarına yapılan tantanalı açılışa rağmen sonucun fiyasko ile biteceği düşüncesi çoktan yerleşmiştir.

Nitekim açılış töreninden sonra fabrika hiç üretim yapamadan kapanır.

İşte çakma Sümerbank'ın hikayesi böyle,ileride başka hikayelerde buluşmak dileğiyle..

İlhan ÖDEN

Maalesef düşüncesizce yapılan hatalarla binbir zorlukla kazandırılan Cumhuriyet değerleri işte böyle teker teker elimizden kayıp gidiyor.

Belgelerin üzerine tıklayarak büyük boyutta görebilirsiniz.

1 Mayıs 2010 Cumartesi

GIDIGIDI (Yeni video)



VİDEO


Daha önce paylaştığım "Siz Gıdıgıdı'yı bilirmisiniz" başlıklı yazıma eklemek için yeni hazırladığım fotoğraflardan oluşan video çalışmamı,daha sonra asıl yerine taşımak üzere paylaşıyorum.


Videoda kullandığım motor ve korna sesi Gıdıgıdı'nın orjinal sesleridir.Yaklaşık 2o yıldır Gıdıgıdı'nın makina ve korna sesi duyulmaz olmuştu.Hem görsel,hem de işitsel olarak anılarınızı canlandırmak istedim.Sanırım güzel bir paylaşım oldu..


Belki hatırlarsınız,Gıdıgıdı treninin 2 adet dizel makinası vardı,biri çalışırken diğeri,herhangi bir arıza olduğunda servis aracı görevini aksatmadan yapmak için daima hazır durumda beklerdi.


Videoda görüntülerini izlediğiniz makina,bakımdan geçmiş iyi durumda olan makina.Diğeri ve bazı vagonlar çok kötü durumda,fabrika alanı içinde atıl durumda bekliyorlar.Elimde fotoğrafları var ama şimdilik paylaşmak istemiyorum.

Nedenine gelince,Adnan Menderes Üniversitesi kaynaklarından aldığım duyumlara göre kötü durumdaki makina ve vagonlarda restore edilecekmiş. Hatta yedek makina restorasyon işleminden sonra eski fabrika,şimdiki üniversite nizamiye kapısından giren öğrenci ve ziyaretçileri karşılayacak şekilde anakapı ve sinama salonu arasındaki Atatürk büstünün olduğu çiçekli alana yerleştirilerek anıtsal bir görünüm kazandırılacakmış.

Tabiki bunlar şimdilik proje aşamasında,özellikle Nazilli belediyesinin maddi desteği gerekiyor. Bu işlemlerin sonucu olumlu olursa Gıdıgıdı'nın gelecek nesillere ulaşması sağlanmış, yedek makina ve vagonlar çürüme durumundan kurtulmuş olacak.Bu sebeple şimdilik kötü durumlarını paylaşmak istemiyorum.İnşallah restorasyondan sonra mukayese için kullanırız.

imkanları zorlayarak sizlere yaklaşık 25 yıl sonra Gıdıgıdı'nın sesini ve meşhur düdüğünü sanal ortamda da olsa,tekrar duyurdum.Benim elimden bu kadarı geliyor.İnşallah çalışmalar sonuç verir Gıdıgıdı tekrar çalışır duruma getirilip koruma altına alınır.Nazilli halkı,özellikle genç ve çocuklar Gıdıgıdı'nın gerçek sesini duyarlar.

Yetkililerden çok önemli bir ricam var,2005 yılında restore edilen,Gıdıgıdı tren ve vagonları sürekli açık havada kaldığından,yağmur ve güneş etkisiyle tekrar bakıma ihtiyaç duyar hale gelmiş.Masraflar ağır ve uzman kişilerin emeğine ihtiyaç duyuluyor. Oysa,trenler üstü sac yada etermit malzeme ile kapalı basit bir çatı altına alınsa çok daha korunaklı ve az masraflı olacak.

İnşallah belediyemiz her konuda olduğu gibi bu konuda da ADÜ'ye yardımcı olur.Sevgiyle kalın...

İlhan ÖDEN

Gıdıgıdı anılarımı paylaştığım bölümün linki aşağıda,bakmak isterseniz tıklayın.
http://sumerbank.blogspot.com/2009/02/siz-gidigidiy-bilirmisiniz.html