Yıl 1976 üniversite sınavını kazanıp İstanbul'a gitmiştim. Rumelihisarı’nda
bir evde kalıyordum. Boş vakitlerimde de hemen boğazın kıyısındaki Rumeli hisarı
spor kulübünün lokaline gidiyordum. Lokalde langırt,bilardo gibi masa oyunları
vardı. Benim yaşlarımdaki gençler oynuyorlar bende seyrediyordum.
Bir gün Anton isimli bir Ermeni asıllı delikanlı bana bilardo oynamayı teklif etti.
Bildiğiniz gibi bilardo oyununda kaybeden oyuncu bilardo masasının saatlik
kirası ve içilen çay,gazoz gibi
içeceklerin parasını öder. Anton aklı sıra “Anadolu'dan gelmiş bu saf,oyun
bilmez” delikanlıyı gözüne kestirmiş,“Yer içer hesabı da ödetirim” düşüncesiyle bana oyun teklif
etmişti.
Oyuna başladık ben onun aldığı sayılardan her defasında 1-2 sayı fazla
yapıp yavaş yavaş arayı açmaya başladım ,yaklaşık yarım saat kadar oynadıktan
sonra Anton tuvalete gitti bende elimde bilardo İstekası ile masa kenarındaki sandalyeye
oturup beklemeye başladım...
5 dakika geçti,10 dakika geçti ben hala Anton’un gelmesini bekliyorum.Az sonra
lokalin işletmecisi geldi. Bana “Delikanlı sen ne bekliyorsun?” dedi. Bende
durumu anlattım. Bana “ Boşuna bekleme Anton arkadaki duvardan atladı gitti”
dedi. Bende “Peki,hesap ne olacak?” dedim.
Zavallı Anton, nereden bilecek Nazilli’de büyük bir fabrika
olduğunu,lokallerinde,bahçesinde masa tenisi,langırt,Bilardo masalarının,mini golf
sahaları,tenis kortları,basketbol,voleybol,sahalarının
olduğunu.Güreş,boks gibi hatta bisiklet,paten ve eskrim gibi her yerde bilinmeyen pek çok sporun Sümerbanklı
gençler ve çocuklar tarafından bilindiğini...
Nazilli Sümerbank işte böyle bir yerdi,çalışanlarına ve ailelerine Avrupa
standardında bir yaşam ortamı sağlayıp sosyal alanda da bilgili,görgülü
bireyleri topluma kazandırıyordu...
Biz Nazilli’de haftada 3 kez fabrika sinemasında en yeni filmleri izlerken,
İstanbul'da kaldığım süre içinde sadece 1 kez sinemaya gidebildim.
Rumeli hisarında sinema yoktu en yakın sinemalar, Taksimde,Beşiktaş'taydı. Bir
kere gittim film sona erdiğinde otobüs seferleri bitmiş,son otobüs gitmişti.
Beşiktaş'tan Rumeli hisarına kadar yürüyerek geldim. Taksi tutacak param yoktu (gece
tarifesiyle) böylece sinema defteri bir daha açılmamak üzere kapanmış oldu.
Anlattığım olaylar sadece benim yaşadığım küçük olaylar. Kim bilir ablalarımız, ağabeylerimiz, kardeşlerimiz
buna benzer neler yaşadılar. Belki bir gün onlarda yaşadıkları buna benzer tatlı
küçük anılarını yazarlar bende sizlerle paylaşırım.
İşte böyle...
Nazilli Sümerbankta olan bu olanakların benzerleri diğer Sümerbank fabrikalarında da vardı. Boşuna demiyoruz “Sümerbanklı olmak ayrıcalıktır” Sevgiyle kalın. İlhan Öden
Nazilli Sümerbankta olan bu olanakların benzerleri diğer Sümerbank fabrikalarında da vardı. Boşuna demiyoruz “Sümerbanklı olmak ayrıcalıktır” Sevgiyle kalın. İlhan Öden