21 Aralık 2025 Pazar

HADİ 1970 'e GİDELİM.

 



1970 yıllarında Hürriyet caddesinin fabrikamızın önündeki bölümü böyleydi.Caddenin sağında boyları 25 metreyi bulan kocaman demir ağaçları, kamyon giriş kapısına kadar sıralanırdı. Ağaçlar ile o zamanlar daha alçak olan fabrika duvarları arasında toprak bir yol vardı. Cadde ise, paket taşı dediğimiz doğal granit taşların yontulup, düzenli bir sırayla yerleştirildiği, üzerinde araçların hoplaya, titreye, sekerek ilerlediği, iki aracın ancak geçebileceği genişlikteydi. Demir ağaçları yola o kadar yakındı ki, araç penceresinden sarkan bir gencin başının ağaç gövdesine çarpmasıyla sonuçlanan bir trafik kazası bile yaşanmıştı.

O yıllarda Nizamiye kapısının iki tarafında büyük çamlar altında park gibi ortası çimli yeşil alanlar vardı. Genellikle öğleden sonraları burası Sümerbank gençlerinin toplandığı uğrak bir yer olurdu. Fabrikamız enerji santralından malulen erken emekli olmuş Çekirdekçi Aydın amcanın mavi arabası burada durur işe gelip gidenler ondan alışveriş yaparlar, gençlerde yine o arabanın etrafında toplanırdı. O zamanki delikanlıların en popüler oyunu "Gazoz Çekişme" müsabakaları burada yapılırdı.Yaşımız küçük olduğundan büyüklerin bu oyununu sadece izlemekle yetinirdik.

Demir ağaçları ve nizamiye kapısı önündeki ağaçlar kesilip genişletilen yol, Bisiklet çıkış kapısının önündeki çınar ağaçlarının olduğu yerde tekrar daralıyordu. Geceleri yukarı Nazilli'den Bozdoğan tarafına doğru yolculuk eden uykulu, dalgın ya da alkollü soförler yolun daraldığını ancak sıranın başındaki Ulu Meşe ağacının kalın gövdesine çarptıklarında fark ederlerdi. Sabah işe giderken Böyle birkaç kazanın yaşandığını görmüşlüğümüz vardır. Yol genişletildi Çınar ağaçları şimdilik hala varlıklarını koruyorlar ama ileride Otogar yapılıp, bağlantı yolları genişletilirken ne olur bilinmez.

Fabrika ve çevresi çok sayıda ağaç kaybına rağmen hala Nazilli'nin en yeşil yeri olma özelliğini koruyor. Çam ağaçları kökleri fazla derine inmeyen gövdeleri büyük,dalları geniş ağaçlar. Üniversitenin yeterli personeli yok, belediye personelide pek umursamıyor. Fabrikanın kapatılması ve lojmanların yıkılması çok sayıda çam ağacı kaybına yol açtı. Sümerbank zamanında fabrika bahçivanları, çamların korunmasına özellikle dikkat ediyorlardı. Sağa-sola yatmaya başlayan ağaçlar ya başka sağlam ağaçlara çelik halatlarla bağlanıyor ya da ağacın yattığı taraftaki dallar kesilip, ters tarafındaki dallar bırakılıp ağaçların kendi ağırlığıyla düzelip, dengelenmesi sağlanıyordu. Birkaç senede bir ihaleyle ağaç dalları budanıp yükleri azaltılıyor, satıştan kazanılan para, Fabrikanın kulübü Sümerspor'a verilip gelir sağlanıyordu...Yıllardır bunlar yapılmayınca bazı ağaçlar devrildi. Fabrikanın her yerine su taşıyan yangın muslukları da çalışamaz hale gelince susuz kalan bölgelerdeki çamlar, meyve ağaçları ve diğer ağaçlar da kurudu.

Kahvede otururken, gözüme çarpan Sümer ilkokulunun bahçesinde kuruyup kalmış "ölü" çam ağaclarını görünce buraların 1970 lerdeki yemyeşil halleri aklıma geldi. Yazmak istedim. Sevgiyle kalın. İLHAN ÖDEN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder