13 Aralık 2009 Pazar

SÜMERBANK'ın BACALARINA NE OLDU ?

1937 yılında Atatürk tarafından açılışı yapılan Nazilli Sümerbank Basma Fabrikasının Nazillinin her köşesinden ve çevresindeki köylerden,ilçelerden bile görülen yaklaşık 50 metre uzunluğunda ve 2 metre çapındaki muhteşem bacaları artık görülmüyor.

Nazilli basma fabrikası kapatılırken fabrikanın makinaları, binaları,donanımı ve araçları Adnan Menderes Üniversitesine teslim edildi.

Sümerbank fabrikayı üniversiteye bırakırken hiçbir makine ve techizata dokunmadan bıraktı.Fabrikaya kilit vuruldu işçiler otobüslere bindirilip o anda henüz kapanmamış olan Bursa Merinos ve Bergama fabrikalarına gönderildi.

Bunun böyle olduğunu,Tayfun Talipoğlu'nun hazırladığı Nazilli Sümerbank konusunun işlendiği "Bamteli" programını izleyenler bilir.

O programda fabrikanın son müdürü Kamuran İzer,Tayfun Talipoğlu'nun sorularını yanıtlarken."Makinaların bakımlarını yaptırdığını ve şu anda bile fabrikanın çalışabileceğini" söylüyordu.

VİDEO

Bamteli programı fabrika kapandıktan 1 yıl sonra çekildiğine göre demekki o anda fabrikadaki her şey gibi bacalarda yerli yerinde duruyordu.

Peki ne oldu da bu uzaydan bile görülen dev bacalar birden bire kayboldu?

Şöyle neler olabileceğine dair bir fikir jimnastiği yapalım.

1-Doğal bir afet sonucunda bacalar devrilmiş olabilir.
Bacalar 1991-92 yıllarında yeni saclardan fabrika içinde inşaa edilip değiştirildi, yıkılması imkansız. Böyle olsa bile bacaların enkazının fabrika içinde olması gerekir.

2-İhale ile satılmış ,bizim haberimiz olmaya bilir.
(böyle ise bir açıklama yapılır)

3- Bacalar çalınmış olabilir.
En korkunç olan bu. Eğer böyle bir olay gerçekleşmiş ise...
Nazilli şehrinin ve sorumlu kişilerin isimlerinin tarihe geçmesi,"Minareyi çalan kılıfını bulur" Atasözünün "Fabrika bacalarını çalan,yasal boşluk bulup,kurtulur" olarak değiştirilmesi ve çifte bacayla kırılan rekorun tescil edilip,Guinnes rekorlar kitabına alınması gerekmektedir.

Artık bu rekor Eyfel (Eiffel) kulesi Paris'ten çalınıncaya kadar elimizde kalır.


Bacalar gittikten sonra fabrikanın ve kampüsün etrafı,güvenlik görevlileri ve kameralı sistemlerle donatıldı.

Türk'ün aklı başına iş işten geçtikten sonra gelir.Keşke bu işlem fabrika Adü.ye teslim edilir edilmez yapılsaydı.En azından bacaların akibeti meçhul olmazdı.


Nazilli'nin siluetinin en önemli sembolleri olan Sümerbank Basma Fabrikasının bacaları,Nazilli'yi sembolize eden arma ve logolarda yukarıdaki gibi kullanılıyordu,bacalar artık olmadığına göre logolarında yukarıdaki gibi değiştirilmesi gerekir diye düşünerek bir deneme yaptım.

İnşallah böyle değildir,biri bu konuda açıklama yapar bizleri aydınlatır.

Atatürk'ün mirasına sahip çıkamamanın utancı yetmezmiş gibi, fabrikasının 50 metrelik dev bacalarını çaldıran şehir ve üniversite olarak tarihe geçmenin utancı...

Bu utancı ne Nazilli ne de ADÜ. kaldırabilir.

İlhan ÖDEN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder