ESKİ NAZİLLİ'DEN AKLIMDA KALANLAR.
1965 Öncesi buzdolabı henüz yaygınlaşmamıştı. Yemekler pompalı gaz ocağında, kalaylı bakır tencerelerde pişer, böyle tel dolaplarda saklanırdı. Bazı evlerde elektrik bile yoktu. Geceleri gaz lambasıyla aydınlanır, mangal ile ısınılırdı. İçme suyu serin olsun diye toprak testi ve küplerde bekletilirdi. İçinde çeşmesi olan evler azdı. Kullanma suyu bahçelerdeki tulumba ve sokaklara akan artezyenlerden, içme suyu köşebaşlarındaki sokak çeşmelerinden doldurulurdu. Bahçeli evlerin uzak köşelerinde derme çatma tuvaletler olur, bulaşık suları toprak yollarda küçük menderes gibi dolana dolana akar, açık bir pencereden "KIZIM SENİ ALİYE VEREYİM Mİ?" türküsü uzar, sokağa yayılırdı...
Biz şanslıydık. Sümerbank'ın çağın ötesinde beton yollarında koşar, oynar,içinde elektriği,suyu, mutfağı, tuvaleti, bakır termosifonlu banyosu olan kutu gibi minik saraylarında oturur, sularımızı fabrikanın verdiği buzlarla soğuturduk. Sümerbank'ı seviyorsak sebebi var. Yani... İlhan ÖDEN.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder