30 Eylül 2025 Salı

FRİKSİYON DİŞLİSİ




Dokuma tezgahı üzerinde friksiyon dişlisi okla gösteriliyor.

Northrop dokuma tezgâhlarının en önemli parçasıdır. Görevi iplik kopuşlarında, kilit vuruşlarında, tezgahın durmasını gerektiren herhangi bir arızada, tezgahın sert duruşunu, engellemek, parça kırılmalarını önlemek, emniyetli, yumuşak bir duruşla tezgahı ve çalışanı korumaktır. Daha yeni teknolojilerle üretilen tezgahlarda aynı görevi, arabalardaki fren ve debriyaj sistemlerine benzer "Kavrama" denilen sistem yapar. Amacım sizlere tekstil makinalarını anlatmak değil. Bugün iki annemizin dokuma salonunda çekilmiş fotoğraflarını paylaşırken aklıma geldi.

Keşke insanlara da birer "FRİKSİYON DİŞLİSİ" takabilseydik. Birbirimize öfkeyle, aklımıza ilk gelen kötü sözlerle saldırmadan, bağırmadan, kavgaya, şiddete başvurmadan önce yatıştırsa, sakinleştirse, dargınlığı, kırgınlığı önlese... Dünya ne güzel olurdu. Sevgiyle ve muhabbetle kalın. İLHAN ÖDEN

 

20 Eylül 2025 Cumartesi

ÜRETİMİN KOKUSU

 Sümerbank'ın koynunda doğdum, bebekliğim, çocukluğum, öğrenciliğim, gençliğim, spor ve çalışma hayatım hep Nazilli Sümerbank'ın içinde, lojmanlarında, okullarında, sosyal tesislerinde, atölye, işletme salonlarında geçti. Muhasebe servisinde bile çalıştım. Biraz abartı gibi gelecek ama gözlerimi bağlasanız bulunduğum ortamı seslerden hatta kokusundan bile tahmin edebilirdim. Temerküz atölyesinin talaş kokusu, basmahanenin boya ve asit, beyazlatmanın klor kokusu. Kaynakhanenin karpit, atölyenin soğutma sıvısı, dökümhanenin kendine has kokusu, İplikte pamuk, dokumada haşıl kokuları, Enerji santralinin gaz ve buhar, Katlama ve mamul ambarının mis gibi kumaş kokuları, tabi ki en çok da yemekhanenin kokusunu...

Bu fotoğrafta 17 yaşındayım. Sanat okulu 2. sınıf öğrencisiyken, ilk stajımı Mekanik atölyede yapmıştım. Sümerbank'ın üretim yönüyle tanıştığım ilk günlerdi. Hem staj yapmıştım hem de hayatımın çalışarak ilk parasını kazanmıştım. Yanlış hatırlamıyorsam 450 lira kadardı. O parayla kendime güzel bir İspanyol gitar almıştım.

4 Eylül 2025 Perşembe

BAYRAMIN KUTLU OLSUN NAZİLLİ (Geçmiş zaman notları)


 Eski Beş Eylül kurtuluş günü törenleri Büyük Park (Uğur Mumcu) ile eski hükumet binaları arasındaki yoldan Askerlerin girişiyle başlar arkasından, istasyon meydanına doğru, korteje katılanların geçit töreniyle devam ederdi. Okullar henüz açılmamış olduğundan öğrenciler törene katılmaz, sadece Aydın garnizonu ya da Denizli askeriyesinden gelen bir takım (40 nefer) asker , Esnaf dernekleri, Kurumlar ve Zeybeklerin katılımıyla kutlanırdı. Demirciler süsledikleri araç üzerinde demir döverek, fırıncılar yaptıkları minik ekmekleri yol kenarına dizilip töreni izleyen ahaliye dağıtarak geçerler diğer esnaf grupları da mesleklerini sembolize eden objelerle süsledikleri araçlarla resmi geçit yaparlardı .

Resmi geçit sonrası zeybekler yol boyunca halkın sıralanmış olduğu Uzunçarşıdan belediye meydanına doğru ilerlerken, tüfeklerinde konfeti basılı kuru sıkılarla, havaya ateş ederek ilerlerlerdi.  Belediye meydanına varılınca efelerle ,sembolik Yunan askeri kıyafeti giymiş askerler arasında temsili bir çatışma olur, Yunan askerlerini mağlup eden efeler, esareti simgeleyen, zincirle bağlı Türk bayrağına sarılı genç kızı kurtarırlar böylece tören tamamlanmış olurdu. Törenden sonra şehir merkezinde, yerel üreticilerin, fabrika ve resmi kuruluşların, belediye gözetiminde katıldıkları fuar gibi panayır kurulur, özellikle geceleri panayırda dolaşıp alışveriş yapan Nazillililerle,  kurtuluş coşkusu  15 güne yayılırdı.

Törenler artık “adet yerini bulsun” diye yapılıyor. Vatandaşta coşku yok, efelerde silah yok, olsa da patlatmak yok adeta folklor ekibi gibi bir kenarda sıralanıyorlar. Kutlamaların en önemli figürü olması gereken milislerin temsilcileri ve halk bayramın figüranı durumunda kalmış. Gün  yeni nesillere geçmişte yaşananların hatırlatıldığı, bir daha yaşanmaması için dersler çıkarılması gereken, birlik, beraberlik günü olması gerekirken, kutlama amacından uzaklaşıp, sıradanlaştırıldı. Daha konuşulacak çok şey var ama polemiklerle uğraşmak istemiyorum. 

Son olarak "5 Eylül Nazilli halkının kurtuluş bayramıdır, önemle ve coşkuyla kutlanmalıdır.
Sevgiyle kalın. İlhan Öden