Basma fabrikasının Nazillide kurulması kararının arkasında farklı söylentiler vardır.
Bazı kaynaklarda Rusya’dan Türkiye’ye gelip fabrikaların yapılacağı alanları tespit
etmek için oluşturulan Orlof Heyeti ’nin
etüt çalışmalarında araziyi fabrika şartlarına uygun bulmasının olduğu söylenir.
Yerel kaynaklara göre ise fabrikanın Nazillide yapılmasında en önemli faktör,
Kurtuluş savaşını kazanan ordunun çekirdeğini oluşturan “Kuvva-i Milliye” milis ordusunun Nazilli de kurulmasıdır.
Atatürk’ün Kurtuluş savaşı sırasında ayrıca Konya ve Düzce isyanlarının
bastırılmasında görevlendirdiği Demirci Mehmet Efeye çektiği telgrafı aşağıya
koydum.
AYDIN VE HAVALİSİ KUVAYI
MİLLİYE UMUM KUMANDANI DEMİRCİ MEHMET EFE KARDEŞİME
Aydın'ın doğru,özlü ve fedakâr evlatları Bolu ve Düzce Havalisinde Memleketimizi gavurların esaretine düşürmeye çalışan hainleri pek kahramanca ve fedakarca bastırdılar. Vatanımıza büyük hizmetler ifa ettiler. Allah iki cihanda aziz etsin kendilerine ve umum kumandanları olan zat-ı alinize Büyük Millet Meclisinin kalbi ve samimi teşakküratını takdim eder gözlerinizden öperim. Kardeşim efendim. Ankara, 11 Haziran 1920 Mustafa Kemal
Aydın'ın doğru,özlü ve fedakâr evlatları Bolu ve Düzce Havalisinde Memleketimizi gavurların esaretine düşürmeye çalışan hainleri pek kahramanca ve fedakarca bastırdılar. Vatanımıza büyük hizmetler ifa ettiler. Allah iki cihanda aziz etsin kendilerine ve umum kumandanları olan zat-ı alinize Büyük Millet Meclisinin kalbi ve samimi teşakküratını takdim eder gözlerinizden öperim. Kardeşim efendim. Ankara, 11 Haziran 1920 Mustafa Kemal
Atatürk’ün en yakın arkadaşlarından Celal Bayar’ın “Galip Hoca” kimliğiyle Kuvva-i Milliye içerisindeki
faaliyetlerinden şüphelenen Demirci Mehmet Efe tarafından tutuklanması
sırasında Nazilli’nin ileri gelenleri tarafından hayatının kurtarılmasının,
Celal Bayar’da Nazilli halkına bir sempati oluşturması fabrikanın Nazilli’ye
yapılması kararında etkili olan başka bir faktör olmuştur.
Kişisel düşünceme göre Orlof heyeti ve Celal Bayar faktörlerinden
çok, Atatürk’ün, Nazilli halkının kurtuluş savaşı sırasındaki desteğini
ödüllendirme arzusu öne çıkmaktadır.
Fabrikanın Nazilli’ye yapılma konusunu böylece açıkladıktan sonra, Kurtuluş savaşından yeni çıkmış genç Türkiye Cumhuriyetinin içinde bulunduğu borç ve yoksulluk batağından kurtulma çabalarına, İzmir İktisat kongresine ve kongrede alınan 1. Beş yıllık sanayi planı kararlarına bakalım.
Fabrikanın Nazilli’ye yapılma konusunu böylece açıkladıktan sonra, Kurtuluş savaşından yeni çıkmış genç Türkiye Cumhuriyetinin içinde bulunduğu borç ve yoksulluk batağından kurtulma çabalarına, İzmir İktisat kongresine ve kongrede alınan 1. Beş yıllık sanayi planı kararlarına bakalım.
İzmir iktisat kongresinde alınan önemli
kararların başında “Hammaddesi yurt içinde yetişen ya da yetiştirilebilen sanayi
dallarının oluşturulması.” gelmektedir.
Bu kararın
uygulanmasında en önemli rol Sümerbank’a düşmektedir.Bu amaçla Türkiye’de iki fabrika yapımı için Sovyet Rusya ile Anlaşma yapılır. Kayseri
ve Nazilli’de fabrikaları kurma amacıyla Türkstroy
şirketi kurulur. Türkstroy’un Türkiye’deki muhatabı Sümerbank’tır.Türkiye Cumhuriyeti fabrikalar karşılığında doğacak kredi borcunu narenciye ile
ödeyecektir.
TÜRKSTROY FİRMASININ ANBLEMİ
İlk
fabrika Kayseri’de yapılır. Nazilli’deki fabrikanın temeli 25 Ağustos 1935 günü Celal Bayar’ın da katıldığı törenle atılır. Tüm
Nazilli halkı eskiden gitmeye korktukları “Çingene
Eğreği” denilen, bataklık ve çalılık arazide toplanır. Yapılan sondajlarla
her yerden su fışkırmaktadır.
Celal Bayar temel atma merasimindeki
konuşmasında özetle şunları söyler..
” Ben Nazilliye gelmiş idim. O vakit bana mahsulün para
etmediğinden bahsetmiştiniz. O zaman fabrika yapmak lüzumundan bahsettim. Size
fabrikayı kendiniz kurabilir misiniz dedim. Cevabınız “kuramayız” oldu… Size
devlet bir gün gelir fabrika kurar mahsulünüzü alır, dedim. Böyle bir
devletçiliğe taraftar mısınız dedim. Siz de kurbanıyız dediniz.”
Tüm imkânsızlıklara rağmen, İşte devlet Nazilli’ye gelmişti…
Kısa
zamanda fabrikanın inşaatına başlandı, Nazilli çevresindeki ilçe ve illerden
gelen işçiler ve hatta cezaevlerindeki mahkûmların bile gayretli çalışmaları sonucunda
23 ay gibi, böyle büyük fabrika yapımı için kısa sayılan bir sürede inşaat
tamamlandı.
ATATÜRK FABRİKAYI ALTIN ANAHTARLA AÇIYOR
9
Ekim 1937 günü, Atatürk sağlık durumunun çok iyi olmamasına rağmen katıldığı
törenle fabrikayı açtı. O gün tüm devlet erkânı Nazilli’deydi. Fabrika hastane binası
balkonundan İşçilerin resmigeçidini izledi, Nazilli halkevi başkanı Avukat Sami
Kutluğ’un konuşmasını, dinledi. Kendisini görmeye gelenleri selamladı,
yetkililerden bilgi aldı. Toplam 2 saat kadar fabrikada kaldı. Nazilliden son
derecede memnun ayrıldı. Devlet sözünü tutmuş, elini uzatmış Türkiye’nin ilk
Basma fabrikası Nazilli’de açmıştı.
İŞÇİLERİN GEÇİT TÖRENİ
Fabrika kısa zamanda Nazilli’de fark edilir değişimler yapmaya başlar. Kendisi için
ürettiği elektriği Nazilli halkıyla paylaşır. Nazilli sokakları aydınlanmaya başlamıştır.
Aydınlanan sadece Nazilli sokakları değildir. Okuma yazma kursları, Sinema,
tiyatro, müzik gibi Kültür faaliyetleriyle fabrika işçileri de aydınlanmaya başlamıştır.
Çeşitli meslek kursları, devamlı yayın yapan özel radyosu, kütüphaneler Nazillililerin
hizmetindedir.
Fabrika hastanesi, doktorları yıllardır Nazilli halkını pençesine alan “Sıtma” hastalığının kökünü kazırlar.
Ameliyathaneli, eczaneli, diş üniteli 50 yataklı Sümerbank hastanesi Nazilli ve
çevresine genç cumhuriyetin sağlık eli olarak uzanır.
Nazilli ekonomisi canlanmıştır, cepleri para gören bekârlar arka arkaya
evlenmeye başlar, Fabrika çevresinde küçük esnaf, civar köylerde pamuk üreten çiftçiler,
ev sahipleri, inşaatçılar, kısaca herkes kazanmaktadır.
Fabrika kurduğu spor kulübüyle bilinen, Güreş. Futbol gibi sporların yanında o zamana kadar Nazilli’de bilinmeyen boks, atletizm, paten, tenis gibi sporları da Nazillide yapılır hale getirmiştir.
Benimde yer aldığım Nazilli Sümerspor’un Rıdvan DİLMEN li
kadrosu. 1979
Fabrika
çevresindeki cami, okul, karakol gibi kamu kuruluşlarının ihtiyaç halinde
yardımına koşar, İtfaiye teşkilatı Nazilli şehir yangınlarına anında müdahale
eder.
1930
yıllarının “Pazar köy” ü kendisine
uzanan cumhuriyetin eliyle kısa zamanda bambaşka bir şehir olur. Öyle ki hızla
gelişen Nazilli 1960 yıllarındaki sayımlarda, bağlı olduğu Aydın ve yakınındaki Denizli
vilayetlerinden daha çok nüfusa sahip modern bir şehir olmuştur.
Nazilli’de
milli bayramlar bile artık farklı kutlanır olmuştur. Sümerbank bandosu ile bayramlar
artık daha coşkulu, 23 Nisan’da çocuklar, basma kıyafetleriyle cumhuriyet
çiçekleri gibidir.
Şehir
nüfusu 10 binlerden 100 binlere ulaşır, iki ayrı parça halindeki Nazilli yeni
yapılarla birbirine kavuşur, Emekli olup Nazilli'ye yerleşenlerle ülkenin her
tarafından insanların kucaklaştığı, modern ve medeni bir şehir olmuştur.
Nazili
basma fabrikası uzaktan görünen özellikleriyle kısaca böyle anlatabilir. Ama
asıl anlatılması gereken bu fabrikanın para kazanmaya yönelik fabrikalardan
olmadığıdır.
Bu fabrikalar
açılan meslek kurslarıyla, teknik elemanlar yetiştirip, ihtiyacından fazlasını
yeni açılacak başka fabrikalara göndererek adeta Türk sanayisinin temelini
oluşturan okullardır. Yine bu fabrikalarda deneyim kazanan yöneticiler, daha
sonra ayrılıp özel sektör fabrikalarında üst düzey yönetici olmuşlardır.
Atölye ve işletmeleriyle, çevredeki meslek okulu öğrencileri için uygulanma
alanları oluşturmaları, sağladıkları burs ve staj gibi imkânları da düşünürsek
katkılarının boyutları sanırım daha iyi anlaşılır.Ayrıca, bu fabrikalar çalıştırdıkları işçilere tanıdıkları her türlü sosyal
hak, sigorta ve işçi sağlığı gibi imkânlarla sektöre disiplin ve düzen
getirmişlerdir. Örnek olmuşlardır. Bunu da göz ardı etmemek gerekir.
NAZİLLİ
BASMA FABRİKASI SİLAHLI KUVVETLERİ EĞİTİMDE.
Nazilli
basma fabrikası bir kombina olarak,
düşünülmüş ve yapılmıştı. Hammadde ve enerji için gereken kömür dışında tamamen
bağımsız ve kendine yeter bir şekilde inşa edilmişti.
Okulu, Hamamı, Kütüphanesi, Spor alanları, Sinema, Balo salonları, Lojmanları, Bando, İtfaiye, Özel radyo, Özel treni, Postahanesi, Fırını, kullandığı elektrik enerjisini bile kendi üreten hatta ihtiyaç halinde güvenliğini sağlayacak periyodik aralıklarla silahlı eğitim yapan, işçi ve memurlardan oluşturulmuş minik bir ordusu bile vardı...
Okulu, Hamamı, Kütüphanesi, Spor alanları, Sinema, Balo salonları, Lojmanları, Bando, İtfaiye, Özel radyo, Özel treni, Postahanesi, Fırını, kullandığı elektrik enerjisini bile kendi üreten hatta ihtiyaç halinde güvenliğini sağlayacak periyodik aralıklarla silahlı eğitim yapan, işçi ve memurlardan oluşturulmuş minik bir ordusu bile vardı...
Kar etmekten daha çok çevresine, bölgesine her konuda öncü, örnek ve yararlı olmaya programlanmış sosyal fabrikaydı. Günümüz serbest piyasa ekonomisi şartlarına uygun az işçi fakat çok makine çalıştıran ve para kazanmayı hedefleyen fabrikalarla yarışması imkânsızdı.
Biz Sümerbanklılar bir türlü kabullenemesek de fabrikamız, üzerlerine düşen tarihi misyonu başarıyla tamamlamış, Nazilli halkının milli mücadeleye olan katkılarının karşılığını fazlasıyla ödemişti.
Nazilli
Basma fabrikası 31 Mayıs 2002 ‘de kapatıldı. Kapatılmasaydı, şöyle olurdu,
böyle olurdu gibi uzun tartışma konusu olacak polemiklere girmeden, Nazilli
meslek lisesi mezunu bir Sümerbanklı olarak şunları söylemek isterim.
Nazilli
halkına hizmet etmiş, Nazilli’yi Türkiye’nin en büyük ve en güzel ilçelerinden
biri haline getirmiş bu fabrikaya her Nazillinin vefa borcu var. Fabrikamızın kapatılması, unutulmasını gerektirmiyor.
Orada Atatürk’ün korunması gereken emanetleri var, Gıdı gıdı treni var. En
önemlisi Tekstil müzesi haline getirilmeyi bekleyen Türkiye’nin, belki de
dünyanın en büyük basma desen arşivi var.Fabrikamıza
sahip çıkıp koruyamadık, hiç olmaza bu emanetlere sahip çıkalım. İlhan ÖDEN
Yazıklar olsun, biz Nazilli'li gençleri çalışmak için çevre il ve ilçelere gönderenlere. Yazıklar olsun, bizi Sümerbank'tan mahrum bırakanlara.
YanıtlaSilArkadaşlar 17 ağuston depremi nin hemen akabinde türkiyede depremzedelere konut bulma ve yerleştirme çalışmaları yapılırken dönemin milletvekili Sema PİŞKİNSÜT e bir nazilli olarak öneri götürdük.Öneride Sümerbank lojmanlarının harap durumda olduğunu lojmanlara çok yakın olan Endüstri meslek lisesinde metal.ağaş işler.tesisat ve elektrik bölümlerinin mevcut olduğunu devlet tarafındao okula talimat verilirse çok çabuk bu lojmanların yıkılan yerlerinin tamiri ve onarımı yapılarak Lojmanlara depremzedeleri yerleştirerek Aşağı nazilli nin tekrar canlanabileceğini söyledik.Bize Meclis ten ilgi için tşk yazısını gönderdiler.ve olay aydın valiliği aksettirimiş ankara tarafından o Zamanın aydın valisi Nazilli belediye başkanı Esat RGÜLER i aydın valisi çağırır konu ile ilgili neler yapılır düşüncesi sorulur.Cevap gecikmez aşağı nazilli deki sümerbank evleri yıkılacak park yapılacak lojmanların onarımının yapılması karşı çıkılır.Biz nazilli liler olarak da akabindeki seçimlerde Esat ERGÜLER e tekrar belediye başkanı olması için oy vermeye devam ettik.
YanıtlaSilAtatürk'ün ve Sümerbank'ın ne çok düşmanı varmış.Yıllardır fırsat kolluyorlarmış da haberimiz yokmuş.İkisinide yok etmek için var güçleriyle uğraşıyorlar.
YanıtlaSilDuyduğuma göre Esat Ergüler önümüzdeki seçimlerde tekrar Nazilliden aday olacakmış.Onun döneminde Nazilli yola ve parka ve taş döşeme yollara doydu.Kaldığı yerden devam eder.
Firmamız Dell yetkili servisi bloğunuzu uzun süredir takip ediyor. Yapmış olduğunuz paylaşımlar ilgimizi çekiyor.Çalışmalarınızın başarılarını dileriz.
YanıtlaSilTeşekkür eder,işlerinizde başarılar dilerim.
YanıtlaSil