TANIŞMA
Yasin Ali TÜRKERİ ile tanışmamız 2009 yılı ramazan bayramının arife günü oldu.O gün telefonla beni arayıp, Makedonyanın en önemli müzik adamlarından biri olan Merhum Hayri DEMİROVSKİ'nin yaşamını anlatan "Manastır doğum yerim" adlı belgesel ile ilgili olarak görüşmek istediğini söyledi.Bayramın 2. günü görüşmek üzere randevulaştık.
Görüşmemizde benim ney ile yorumlayıp youtube'ta paylaştığım videoyu izlediğini şarkıyı belgesel için ney ile çalmamı rica etti. Bende ricasını memnuniyetle yerine getireceğimi söyledim. Bayram sonu evimde çekim ve kısa bir ropörtaj yaptık.
GIDIGIDI DOĞUYOR
İşimizi bitirip,sohbet ederken bana Nazilli'de belgesele uygun başka konular olup olmadığını sordu,Demirci Mehmet efe,Gıdıgıdı ve Sümerbank konularını önerip bloğumdaki Gıdıgıdı anılarımı yazdığım bölümü gösterdim.Konunun kitap yazmak isteyen veya dergilerde çalışan pek çok yazarın ilgisini çektiğini bir kaç yazarın benden konuyla ilgili yardım istediğini söyledim.O da Gıdıgıdı'yı bildiğini ,bu konunun güzel bir belgesel konusu olduğunu ilk fırsatta ön çalışmalar için tekrar geleceğini söyledi.Bende elimden gelen yardımı yapacağımı söyledim.
Bu görüşmeden birkaç hafta sonra bir bayan belgesel yapımcısı telefonla beni arayıp blog yazılarımı takip ettiğini,Nazilli Sümerbankla ilgili belgesel yapmak istediğini söyleyip yardım istedi.Yasin Ali Türkeri ile daha önce konuştuğumuz için yardım konusuna pek sıcak bakmadım,hayır da diyemedim ama o yönetmenle başka görüşmemiz olmadı.
DOSYA HAZIRLANIYOR.
2010 ocak ayında kültür bakanlığına sunacağı dosyanın hazırlık çalışmaları için Nazilli'ye geldiğinde Yasin'e diğer yönetmenden söz ettim,o yönetmeni tanıdığını bir süredir sağlık sorunlarıyla uğraştığını söyledi.
Aileden kalan,çevreden topladıklarımız ve birikimlerimden oluşan belge, fotoğraf,desen çizimlerine,Yasin'in topladığı belge ve fotoğrafları da ekledik.
Yasin'i ,önceden tanıştığımız Sümerbank konusuna ilgisini ve annesinin fabrika açılışına öğrenci olarak katıldığını bildiğim Nihal ERBAKAN hanımla,1941-44 yıllarında İstanköy'den çalışmak için Nazilli'ye gelen Bekir SARI amcayla,yengemin babası olan 96 yasındaki eski Sümerbanklı Abdullah TİMUR dedeyle ve GIDIGIDI'yı son kullanan kişi olan Cihan TOKA ile tanıştırdım.
Ayrıca takip ettiğim yazılarından,Nazilli Sümerbank tarihini en iyi bilen kişi olduğuna inandığım ADÜ, Fen Edebiyat Fak. Tarih bölümü hocalarından Yard.Doç.Dr. Günver GÜNEŞ hoca ve kendisi de bir Sümerbank çocuğu olan ve bana belgesel konusunda elinden gelen her yardımı yapacağını söyleyen, Nazilli Ticaret odası Başkanı Ali Gültekin KILINÇ ile görüşmesini önerdim.
Fotoğraflar çekti,ön ropörtajlar yaptı.Bende Sümerbankla ve Sümersporla ilgili sorularını cevapladım.
Kültür bakanlığına sunacağı dosya için yeterli veriyi topladıktan sonra gerekli düzenlemeleri yapmak için İstanbul'a döndü.
MÜJDE GELİYOR.
Mayıs ayı başında Belgesel film festivaline katılmak için Alanya'ya giderken Nazilli'ye uğradığında Yasin Ali ile Sümerpark'ta buluştuk.Belgeselin Kültür bakanlığından onay aldığını, Ağustos sonunda çekimlere başlanacağını söyledi,çok sevindim.
Bu arada ön ropörtajda konuştuğumuz Abdullah TİMUR dedeyi kaybetmiştik. (Allah rahmet eylesin)
İşte Gıdıgıdı üzerinden Nazilli Sümerbank'ın ve Nazilli'nin anlatılacağı belgesel filmin başlangıç hikayesi böyle...
ASIL İŞ ŞİMDİ BAŞLIYOR
Bundan sonra Nazilli Sümerbank'ı anlatacak başka bir belgesel çekileceğini tahmin etmiyorum.Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirip filmi çekecek ekibe her konuda yardımcı olmalıyız.
Atatürk ve genç cumhuriyetin kısıtlı imkanları zorlayarak Nazilli'ye hediye ettiği bu muhteşem eseri layıkıyla anlatacağına gönülden inandığım Yasin Ali TÜRKERİ kardeşimin en ince detayları bile atlamadan değerlendirdiği,bir ucu Moskova'ya bir ucu Yunan adalarına dayanan büyük proje üzerindeki titiz çalışmalarını yakından izliyorum.
Her gün yeni kişilere ulaşıyoruz,yeni veriler ile hiç ummadığımız yerlere geldik.
Filmde fabrikanın temelinin atıldığı günlere şahitlik eden,1938 de Nazilli Sümerbankta işe başlayan,Atatürkü karşıladıkları günü hala aynı heyecanla anlatan 85 yaşını çoktan aşmış,onlarca çocuk ve torun yetiştirmiş ama hala "Atatürk çocuğu" olarak kalmış pırıl pırıl insanları göreceksiniz.
Fabrikayla yatıp,fabrikayla kalkan 8 saatlik mesaileri dışındaki zamanlarını bile Ekmeğini yedikleri kuruma faydalı olmaya adayan ,ilkokul mezunu "yüksek mühendisler" ile tanışacaksınız.
Şimdilik biraz sabredin ve destek olun.
Proje Kültür bakanlığı ve Nazilli belediyesi tarafından destekleniyor.Özellikle yurtdışı ve havadan yapılacak çekimler maliyeti arttırıyor.Ama ne olursa olsun bu prodüksiyon eksik olmamalı,ileride keşke şöyle olsaymış diyebileceğimiz hiç bir detay kalmamalı.
Yeter ki biz üstümüze düşeni yapalım,gerisini Yasin Ali TÜRKERİ başaracaktır. Kuşkunuz olmasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder