Bundan çok uzun seneler önce çalışkan bir adam babasından kalan 4 İnek ile hayvancılık yapmaya karar vermiş.Bahçesindeki portakallar olgunlaştığında satıp ödemek üzere borçlanarak iki inek daha satın almış.
Hayvanlarının bütün ihtiyaçlarını kendisi karşılayacak şekilde ağılını düzenini kurmuş.Çalışkan adam zaman içinde emeklerinin karşılığını fazlasıyla almış.İneklerinin sayısı 41,koyunlarının sayısı 43,tavuklar ise 468 tane kadar olmuş.
Çalışkan adam köyünde ineklerinin sütünü,koyunlarının etini,tavuklarının yumurtalarını satar mutlu,huzurlu ve bol kazançlı bir yaşam sürermiş.Fakat bu uzak diyarlarda yaşayan ve dünyadaki bütün ineklere,koyunlara, tavuklara sahip olup herkesten daha zengin ve güçlü olmak isteyen kötü niyetli adamları rahatsız etmiş.
Ne yapıp edip bu çalışkan adamın düzenini bozmak için çareler aramaya başlamışlar.Bu iş için çalışkan adamın köylülerini kullanmaya karar vermişler.
Hemen muhtarı çağırıp “Bu adamın etini,sütünü,yumurtasını almayın biz size çok daha ucuza veririz” demişler.Muhtarı güzelce ağırlayıp izzeti ikramda bulunmuş,eğer kendileriyle işbirliği yaparlarsa yardımların arkasının geleceğini söylemişler.
Bu teklif kendini ve yaşadığı günü düşünen, ileriyi görmekten aciz, muhtarın ağzının suyunu akıtmış.
İlk iş olarak ihtiyar heyetini toplamış,uzak diyarlarda yaşayan zengin ve hırslı adamın teklifini kabul ederlerse nasıl zengin olacaklarını anlatmış,İhtiyar heyetinden itiraz edenler olsa da maalesef muhtara inanan cahil üyeler çoğunluğu sağlamış.
İlk iş olarak çalışkan adama bundan sonra köyde et,süt ve yumurta satmayı yasaklamış lar.Çalışkan adam çaresizlik içinde bir müddet öncekazandığı paralarla kimseye muhtaç olmadan yaşamaya çalışmış.Pek para kazanamasada başka pazarlarda et,süt ve yumurta satmaya , varlığını korumaya çalışmış.
Uzak diyarlarda yaşayan ve bütün inek,koyun ve tavuklara sahip olmak isteyen kötü adamlar pazarlardaki görevlileride kandırmışlar.Onlarda çalışkan adama bir daha pazarda satış yapmayı yasaklamışlar.
Çalışkan adam eli kolu bağlı çaresiz kalmış.elindeki imkanlarla ayakta kalmak için her yolu dene miş.Uzun süre kimseye boyun eğmeden yaşamayı da başarmış.Ama sonunda dayanamayıp hayvanlarını besleyecek yem almak için tavuklarını satmaya karar vermiş.
Bütün ineklere,koyunlara ve tavuklara sahip olmak isteyen zengin kötü adam,muhtara haber göndermiş.Muhtar tavukları başkalarının almasına engel olup ,çaresiz kalan adamın eline üç beş kuruş sıkıştırıp bütün tavuklara el koyup, yandaşlarına paylaştırmış.
Çalışkan adamın aldığı üç beş kuruş kısa zamanda tükenmiş,hayvanlar yine acıkmış.bir yerlerden yem bulmak için uğraşırken bütün ineklere,koyunlara,tavuklara sahip olmak isteyen adam koyunları karşılığında yem vermek üzere muhtara talimat vermiş.
Çalışkan adam koyunları vermiş yemleri almış.Aldığı yemlerle bir kaç ay idare etmiş.Çalışkan adam ineklerinin doğuracağını,yavruları satıp işini düzelteceği hesaplarını yapıyormuş ama aradan geçen zamanda elindeki inekler yaşlanmış,artık doğuramaz olmuşlar.Borçlar,harçlar içinden çıkılmaz hale gelince muhtar ve adamları, çalışkan adamın elinden kalan ineklerini de almışlar.
İçlerinde en yaşlı,zayıf ve bakımsız olanını bir okula bağışlamışlar. Semiz,genç ve güzel olanları , muhtar ve ihtiyar heyetindekiler paylaşmış.
Dünyadaki bütün ineklere,koyunlara,tavuklara sahip olmak isteyen kötü adamların istediği olmuş.
Köylüler ucuz et,süt ve yumurta almanın sevinciyle,çalışkan adamın hayvanlarının elinden alınma sına göz yummuşlar....
Onlar ermiş muratlarına,biz çekelim ceremesini.
Masalım maalesef bu kadar,sonu ne olmuş diye sormayın,masalı ben yazdım ama sonucunun nasıl olacağını henüz tam olarak bilmiyorum.
Muhabbetle....
İlhan ÖDEN
NOT :Rivayete göre okul, bağışlanan ihtiyar ineğe bakamamış sütü paylaşmak üzere anlaşıp, bakıcı bir ortak bulmuş.Bakıcı meğer kaçak kesim yapan bir kasapmış,ineği kesip etini,derisini alıp kaçmış olay kadıya intikal etmiş.Küylüler ise artık taze,hormonsuz et,süt,yumurta bulamadıkları için çok pişmanlarmış. Üstelik bütün ineklere,koyunlara tavuklara sahip olan adam artık eskisi gibi ucuza vermiyormuş.
Bir Not daha:
Ben bu masaldan hiç birşey şey anlamadım diyenler varsa,boş verin anlamasanızda olur.Dünya döndükçe nasıl olsa bir gün sizde masal kahramanı olur,hatta böyle bir masal bile yazabilirsiniz.
İç sızlatan bu masal yurdum da daha çoook yürek yakar..ahh lar vahh lar boşuna hep baş eğdikçe, zalimin sofrasında oturdukça daha çok canımız yanar..yüreğinize sağlık..
YanıtlaSil