Televizyon yayınlarının henüz başlamadığı 1960lı yıllarda yaz aylarındaki eğlencelerimizden biri de cambazlardı. İlk cambaz gösterisini 6-7 yaşlarımdayken Nazilli belediye meydanında kurulan büyük cambazhanede izlemiştim. Sonradan izlediklerime göre kapladığı alan daha geniş, akrobat, dişiyle masa sandalye kaldıran adamlar, müzik grubu ve ses sanatçılarıyla takviyeli daha kapsamlı programları vardı. Sanırım şehir şehir dolaşan büyük bir kumpanyaydı. Gruptan aklımda kalan en çok beğeni ve alkış alan gök mavisi balerin elbisesine benzer kıyafetiyle gösteri yapan Hediye Nadya isimli bir kız çocuğuydu. Küçüktüm ve o gösteriyi sadece bir kere izlemiştim onun için pek detaylı anlatamayacağım ama size, ilk gösterilerini Nazilli Sümerbank lojmanlarındaki çocukluk günlerimde izlemeye başladığım son gösterilerini 1990 yıllarında yine her zamanki yerine kurulan ama bu kez çocuklarımla birlikte izlediğim “Nazilli Cambazlarını” anlatabilirim.
Nazilli cambazları aşağı Nazilli’de Sümer Camisi çevresindeki meydana kurulurdu. Cambazhane gösterilerine başlamazdan önce davul çalan bir tellal eşliğinde bacakları sopalarla uzatılmış dev gibi palyaço kıyafetli bir cambaz, arkasında meraklı çocuklardan oluşmuş bir alayla lojmanlar arasında dolaşır, gösterilerin yakında başlayacağının duyurusunu yaparlardı.
Cambazhane bir çadır ve alan ortasında gerili yaklaşık 6 metre yüksekliğinde, 10 metre kadar aralıkla dikilmiş, iki direk arasına gerilmiş, çelik halattan oluşuyordu. Bütün gösteriler bu direklerin üstünde ve altında yapılırdı.
Nazilli Cambazları, TRT’nin efsane dizisi "Bizimkiler" de "Kapıcı Cafer" rolünde oynayan, Ercan Yazgan’ın babası Dursun, oğlu Aziz, genç bir jonklör ve bayan yardımcılarından oluşan küçük bir gruptu. Baba Dursun, o sırada Nazilli Sümerbank yemekhanesinde çalışıyordu. Gösterilerdeki “Boncuk” ismiyle yer alır, oyun aralarındaki boşluklarda, para toplar, palyaço benzeri komiklikler yapar, arada bir poposundaki ampulü yakıp izleyicileri güldürürdü. Oğlu Aziz ise Nazilli belediyesinde çalışıyordu. Gösterilerin en önemli oyuncusuydu. en çok alkışı alan, en tehlikeli gösterileri yapan, cambazhanenin bütün yükünü omuzlayan "yıldızı" desek yalan olmazdı. Elinde 5 metreye yakın uzunluktaki, denge sağlamakta kullandığı "terazi" denilen bir sırıkla ip üzerine çıkar, bazen gerçek bazen de numaradan düşecekmiş gibi hareketler yaparak seyircileri heyecanlandırarak gösterisini tamamlardı.
Cambaz gösterileri açık alanda yapıldığından giriş ücreti alınmazdı. Oynanan her bölüm sonrası izleyiciler arasında şapka dolaştırarak para toplanırdı. Program boyunca toplamda 4-5 kere para toplanır, isteyenler verir, istemeyen vermez ısrar edilmezdi. Cambaz gösterileri programı bir ay kadar, her gün başka önemli bir ana gösteriyle devam ederdi. Her gün gösteri finalinde ertesi gün cambazhane programında neler yapılacağı hakkında bilgi verilirdi. Ana gösteri tahmin ettiğiniz gibi Cambaz Aziz’in gösterisiydi. İlk günlerde ip üzerinde köprü kurmak gibi nispeten kolay akrobatik hareketlerle başlayan gösteri günler ilerledikçe zorlaşarak devam ederdi. İp üzerinde bisiklete binmek, ayaklarının altına gazoz şişesi bağlayarak ip üstünde yürümek, gözleri bağlı gaz tenekesi içine girip ip üzerinde sıçrayarak ilerlemek, bacaklarına bağlı su dolu 18 kiloluk yağ tenekeleriyle yürümek gibi Cambaz Aziz’e gerçekten zor anlar yaşatıp, aşırı terleten gösteriler son gün, boncuk rolündeki Cambaz Dursun’un gösteri sürecinde gömülü kaldığı, mezardan sağ salim çıktığı ve cambazın gerili ip üzerinde sırtında taşıdığı koyunu, tam ortada kestiği, herkesin heyecandan nefesini tuttuğu final sahneleriyle sonuçlanırdı.
Anlattığım bölüm sadece Sümer mahallesindeki gösterilerdendi muhtemelen aynı gösteriler Nazilli’nin başka mahallelerinde, belki de yakın köylerde aynı ekipten oluşan cambazhanede tekrarlanıyordu. Nitekim bu ekibin Şirinevler mahallesi civarında yaptığı birkaç gösteriyi de izlemiştim.
Nazilli Cambazları Dursun amca ve oğlu Aziz anılarımızda güzel izler bırakıp yıllar önce rahmetli oldular. İkisine de Allah rahmet eylesin. Bu notum da İLHAN ÖDEN 'den "Bir zamanlar Nazilli" panosuna iğnelenmiş, renkli bir hatıra olarak kalsın. Sevgiler...