6 Haziran 2024 Perşembe

EKMEK PULUNDAN SÜMERBANK FIRININA YOLCULUK.

 

1975 ve daha önceki yıllarda ekmeklerin altına hangi fırında pişirildiğini belirten pullar yapıştırılması zorunluydu. Bunun zannedildiği gibi reklamla falan alakası yoktu. O zamanlar özellikle ekmekte belediyelerin sıkı denetimi vardı. Sağlık şartlarına uygun pişirilmiş mi? İçinde yabancı madde var mı? En önemlisi belediye tarafından belirlenen ağırlıkta mı olduğu, zabıta memurları tarafından sık sık fırınlara baskın yapıp, kontrol edilirdi. Bakkallarda farklı fırınlardan gelip satılan ekmeklerde herhangi bir kusur görülür, vatandaşlardan şikayet gelirse ekmeğin arkasındaki pullardan hatalı fırın tespit edilir, hakkında işlem yapılırdı. Hala önemli ama o zamanlar en önemli gıda maddesi ekmekti.

Çoğunuz hatırlamazsınız ama Ramazan ayı geldiğinde ekmeklerin üzerine susam eklenirdi. Zamanla yapıştırılan pulların arkasındaki ekmeğin yenilmediği, ekmek israfına sebep olduğu, bazen de kağıtların yanlışlıkla yenildiği öne sürülerek, bu uygulamadan vazgeçildi. Bence yararlı bir uygulamaydı kaldırılması iyi olmadı sanki şimdi ekmek israfı önlendi mi?

Ekmek kalitesi o kadar düştü ki artık imkanı olanlar normal ekmek yemiyorlar. Fırınlardan mısır ekmeği, tam buğday, sarı buğday, ekşi maya, Çavdar ekmeği, Kara kılçık ekmekleri gibi özel unlardan yapılıp 30 lira civarında satılan ekmeklerden alıyor birkaç gün bayatlamadan kalan bu ekmeklerden alıp yiyorlar. Ben de bu ekmeklerden alıyorum ama birkaç kere alınca bıkıp, başka çeşidi deniyorum.

Ben Sümerbank çocuğuyum, Nazilli Sümerbank lojmanlarında doğdum, Sümerbank ekmeğiyle büyüdüm. Aslında tam aradığım şey çocukluğumdaki, fabrika fırından yeni çıkmış, fırından alp eve getirinceye kadar farkına varmadan yarısını yediğim sıcak ekmeğin burnumdaki kokusu ve tadı. Acaba sizler de benim gibi mi düşünüyorsunuz? Sümerbank çocukları. Sağlıcakla kalın. İLHAN ÖDEN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder