Yüceoral ailesi
Rahmetli Necdet Yüceoral, Nazilli Sümerbank Basma fabrikasının ilk memurlarındandı, Eşi rahmetli Tomris Yüceoral da Nazilli Sümer ilkokulunun ilk öğretmenlerinden... Fabrikanın karşısındaki apartman lojmanlarda otururlardı.
Tomris öğretmen,disipline çok önem veren, sert bir öğretmendi. Yaramaz,ders çalışmayan,kıyafetlerine ve temizliğine dikkat etmeyen öğrencileri pek sevmezdi.Sadece okulda değil,okul yolunda kendi öğrencisi olmasa bile karşılaştığı öğrencilerin disiplinsiz hareketlerine müdahale ederdi. Gerekirse kulağını çeker bazen de döverdi. Yaramaz öğrenciler uzaktan Tomris öğretmeni gördüklerinde,ona görünmemek için yollarını değiştirirlerdi.
Öğrencisi olmadım, kıyafeti düzgün,temiz ve dersleri iyi bir öğrenciydim ama ben bile ondan çekinir yolda yanından geçerken korkudan bacaklarım birbirine dolanırdı. Böyle etkili imajı vardı.
Çalışkan,başarılı,bakımlı öğrencileri sever, onlara farklı davranır,o tip öğrencileri de Tomris öğretmenlerini çok sever yıllar sonra bile ondan bahsedildiğinde saygıyla yad ederler. Okul hatıraları anlatıldığında söz Tomris öğretmenin sertliğine gelse bugün yine onu hararetle savunurlar.
Tomris öğretmenin profilini detaylı aktardıktan sonra onun bir öğrencisiyle yıllar sonra yaşadığı bir olayı,bizzat öğrencisinden dinlediğim şekliyle anlatayım.
Tomris hanım emekli olduktan sonra İstanbul'a yerleşiyor. Tesadüf bu ya İstanbul'da taksi şoförlüğü yapan,Nazilli Sümer ilkokulundan bir öğrencisinin arabasına biniyor. Öğrencisi hemen öğretmenini tanıyor. Elini öpüp,kendini tanıttıktan sonra biraz sitemle... "Hocam beni çok döverdiniz" diyor. Tomris Hanım "bu araba senin mi?" diye soruyor. Öğrencisi "Hayır benim değil,yevmiye ile şoförlük yapıyorum" deyince Tomris Hanım kaşlarını çatarak "Ah... Selahattin,ben seni az bile dövmüşüm" diye cevap veriyor.
Bu hikayeyi,bizzat öğrencisinden dinledim...
Yaşadıklarından ve pişmanlıklarından sonra bana bu hikayeyi "öğretmenine hak verir" şekilde anlatı.
Tomris hanım yıllar önce,hikayeyi anlatan Selahattin ağabey de yaklaşık 6 ay kadar önce rahmetli oldu. Bize bu güzel anıları bırakıp gittiler.İkisinin de mekanları cennet olsun.
İşte böyle öğretmenler öldükten yıllar sonra "hatıralarıyla bile" ders vermeye devam ediyorlar değil mi? Sevgiyle kalın. İlhan Öden.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder