8 Aralık 2017 Cuma

KULAKTAN,KULAĞA BİLGİ KİRLİLİĞİ.

Sosyal medyada ve basılı yayınlarda fabrikamızla ilgili yazılar sık sık yer almaya devam ediyor. Fabrikamızdan övgüyle bahis edilmesi Sümerbank'lılar olarak bizleri mutlu etmekte. Lakin paylaşımlar giderek saçma sapan boyutlara doğru gitmeye başladı . Yazıları hazırlayanlar çocukken oynadığımız "Kulaktan,kulağa oyunu" gibi okuduklarını,duyduklarını yarım yamalak anlatırken kafalarına göre ilaveler yapıyor,olmayan şeyleri varmış gibi yazıyor,anlatıyorlar. Onlar saçmaladıkça yazdıkları yanlış bilgiler çığ gibi yeni yanlışlar üzerinde yuvarlanıp büyüyerek fabrikamızın gerçeklerinden ve İnandırıcılıktan uzaklaşarak yanlış boyutlara doğru gidiyor.

Onlarca İnternet sitesinde aynen paylaşılan saçmalıklardan biri aşağıda görülen "fabrika korosu" konusunun anlatıldığı bölüm.


Evet fabrika korosu var ama  "Yemek arasında dünya klasiklerinden okumak"  Koro elemanları işini gücünü bırakıp toplanıyor,yemek yiyen işçilere dünya klasiklerinden eserler okuyor.böyle saçma bir şey olabilir mi?

Peki doğrusu ne?
Sorunun cevabı.Fabrikanın korosu var.Zaman zaman fabrika çalışanlarına, çevredeki il ve ilçelere gidip konserler veriyor. 

Peki  "Dünya klasikleri" konusu ne?
Fabrikanın içinde kütüphane var. Kütüphanede dünya klasikleri ve güncel kitaplar, mesleki literatürden yayınlar var, çalışanlar yemek istirahatlerinde, kütüphaneden istedikleri eserleri alıp okuyorlar.

Bir başka konu fabrikanın futbol sahasının "Türkiye'nin ilk alttan ısıtmalı futbol sahası" olduğu.

Bu da yanlış. Nazilli Sümerbank futbol sahası hiçbir zaman alttan,üstten,sağdan,soldan "Isıtmalı" olmadı.

Peki doğrusu ne?
Doğrusu futbol sahamızın zeminin altında 70 santim kalınlığında fabrika santralında yakılan kömürlerin "Cüruf" dediğimiz küllerinden geçirgen bir tabaka oluşturulmuş. Böylelikle ne kadar yağmur yağarsa yağsın zeminde su birikmesi ve çamurlaşma olması önlenmiş. (Aynı sistemi fabrika içindeki voleybol sahamızı yaparken biz de uyguladık.Gayet iyi sonuçlar aldık.)

Başka bir yanlış da  "Atatürk'ün Gıdı Gıdı trenine bindiği" konusu.
Bu da doğru değil,Atatürk'ün fabrikamıza gelişini gösteren o gün çekilmiş film kayıtları var. Atatürk'ü getiren tren "Otoray" tabir edilen ve Atatürk için İzmir'den gönderilen özel bir tren. Bu konuyu o gün çekilen görüntü ve yazılan gazete haberleriyle belgeleriyle açıkladığım müstakil bir yazım var. Atatürk'ü Gıdı gıdı'ya bindirelim mi? İsteyenler soldaki mavi yazıya tıklayarak oradan detaylarıyla görerek okuyabilir. 

Peki bunu kimler yapıyor?
Hemen herkes yapıyor,aralarında güvenilir yazarlar,yayın kuruluşları,hatta  akademisyenler bile var. Belgeleri önlerine koyduğumuz halde yazdıklarında israr edenler de var.

Peki bu hataları nasıl yapıyorlar?
Araştırmacı,sorgulayıcı olmadıklarından,İnternet'ten sağdan soldan buldukları yazıları,bilgileri doğruluğunu kontrol gereği duymadan kesip yapıştırarak adeta bir birini deviren domino taşları gibi  yanlış bilgileri yayıyor,hurafeler oluşturuyorlar. Üstelik iyi bir iş yaptıklarını zannederek yıllarca temizlenmeyecek bilgi kirliliği oluşturuyorlar.

Tabi ki işlerini hakkıyla yapan değerli hocalarımız da var yazımı onları ayrı tutarak paylaşıyorum. Belki onlar yukarıdaki bilgi kirliliğini yayanlar kadar ünvanlı ve popüler değiller ama onların biz Nazilli Sümerbank'ı yaşayarak öğrenenlerin gönlündeki yerleri çok farklı. Onları sevgiyle,saygıyla selamlıyorum. İlhan ÖDEN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder