26 Haziran 2013 Çarşamba

İki madde & "Sümerbank Çocukları."

Yeri geldikçe,Sümerbank çalışanlarının çocuklarını anlatırken "Sümerbank çocukları" ibaresi kullanıyordum.Tabi ki bu ibare rastgele kullanılandığım bir ifade değildi.Geçmişte fabrikamızın çalıştığı dönemlerde gördüğüm uygulamalara dayanarak kullanıyordum.


Gıdıgıdı belgeseli çekimleri için geçtiğimiz hafta Nazilli Basma fabrikasına gittiğimizde bir köşeye atılmış 1966-68 yıllarına ait "toplu iş sözleşmesi" kitapçığı buldum.O kitapçıkta şimdiye kadar "Sümerbank çocuğu" ibaresinin ne kadar yerinde kullanıldığımı gösteren belge niteliğindeki pasajları görünce buraya aktarıp herkese göstermek istedim.


Daha önceki bazı yazılarımızda Sümerbank kreşlerini  ya da bizim kullandığımız tabirle "Yuva" yı birkaç kere  anlatmıştım.Bu sebeple detaylara girmeden iki madde üzerine dikkat çekerek yoğunlaşmak istiyorum.Bu maddeleri aşağıdaki fotoğrafta kırmızı çerçeve içine alarak belirttim.

Birinci madde çocukların kreş masraflarıyla ilgili.
Merak ediyorum halen Türkiyede çalışanlarının çocuklarının bakımını ücretsiz yapan,yemek, mama,giysi, çocukbezi ve ilaç gibi masraflarını üstlenen bir kurum var mıdır?

Dikkatinizi çekmek istediğim ikinci madde;
Halen Türkiye'de,eşi ölmüş erkek çalışanın çocuğunun bakımını ücretsiz üstlenen herhangi bir kurum var mıdır?
FOTOĞRAFIN ÜZERİNE TIKLAYARAK BÜYÜTEBİLİRSİNİZ.

Bu sözleşme kitabı 1966-68 yıllarına ait.Muhtemelen daha önceki kitapçıklarda da aynı maddeler mevcuttur. Ellerine fırsat geçtikçe Sümerbank'ı yerden yere vuran,köhne ve zarar eden bir kurum olarak karalamaya çalışan,Sümerbankın sosyal yönünü göremeyen " gafil insanlar" heyetine bu iki sorumun cevaplarını vermeye davet ediyorum.
 
Bu kitapçıkta başka başka konularda,çalışan lehine iş hayatımızda bir daha asla göremeyeceğimiz   pek çok konu var.

Maalesef 1968 yılına göre bugün iş hayatımız çok çok gerilerde. Geçmişte çalışanlar lehine "Kazanılmış hak" kabul edilen pek çok hak bu kurumlar kapatılarak yok edilmiş, unutturulmuştur.  Çalışandan yana olan denge,işveren lehine korkunç düzeyde bozulmuştur.

Sanırım bu yazımla, herşeyi paraya çevirmeye çalışan,kapitalist köle tücarlarının böyle "sosyal fabrikaları" neden bir an önce yok edip hafızalardan silmeye çalıştıklarını biraz olsun anlatabilmişimdir.  Sevgiyle kalın. İlhan Öden