18 Nisan 2013 Perşembe

SÜMERBANK'ın TADI BAŞKA....

2008 yılından beri her yazımda Sümerbank'ın başka bir güzelliğini anlatmaya çalışıyorum. Bu yazımda da size Sümerbank yemeklerini anlatacağım.Sümerbank yemeklerini yememiş arkadaşlar "Alt tarafı fabrika mutfağı,ne var anlatılacak? " diye düşünebilir. Aşağıya eklediğim yemek ve kahvaltı listelerini görünce düşüncelerinizin değişeceğini tahmin ediyorum. Eklediğim listelerin özelleştirme sürecine girmiş Sümerbank'ın sıkıntılı dönemlerinin listelerini olduğunu da özellikle belirteyim.

Aşağıdaki listeler işçi yemekhanesinde çalışanlara ücretsiz verilecek yemeklerin listesidir. Aynı yemekler memurlara, misafirlere ve akşam tabldot yemek isteyen mensuplara ücret karşılığında verilirdi.Sümerbanka ait dinlenme tesisleri ve tüm Sümerbank fabrikalarında benzer menüler aynı şartlarla ve kaliteyle mensuplara ve misafirlere sunulurdu.

Bir Nazilli Sümerbank mensubu olarak öncelikle Nazilli Sümerbank'ın mutfağını size anlatacağım ama sporcu olmam sebebiyle Nazilli Sümerspor Voleybol takımıyla Türkiye şampiyonaları için pek çok defa başka Sümerbank fabrikalarında bir haftaya yakın sürelerle misafir olduğumu ve oralarda da aynı kalitede ve benzer yemekler yediğimi özellikle belirteyim.

Pek çok Nazilli Sümerbank çocuğu gibi bende 8-9 yaşlarımda ramazan dolayısıyla fabrika mutfağıyla tanıştım.Ramazanda oruç tutacak işçiler öğle yemeklerini oruç sebebiyle yiyemedikleri için isterlerse yemeklerini akşam saatlerinde alırlar ya da yine isterlerse yemek yemez parasını alırlardı. Babalarımız genellikle birinci seçeneği seçtikleri için akşam saatlerinde sefertasıyla fabrika yemekhanesine gidip yemekleri almak bizim görevimiz olurdu.Komşu çocuklarıyla birkaç kişilik küçük gruplar halinde yemekhaneye giderdik.Pek çok Nazilli Sümerbank çocuğunun hatıralarında iz bırakan güzel bir uygulamaydı. 1970 sonrasında bu uygulamadan vazgeçilsede özellikle Ramazan aylarında özel menü uygulamaları fabrika kapanıncaya kadar devam etti.


FOTOĞRAFLARI BÜYÜK GÖRMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN
 

Aşçıbaşı Mustafa ARSLAN ve memur Necdet TOKA
 
İlk işçi yemekhanesi fabrikamızın meşhur sinema salonunun altında sonradan sığınak,konfeksiyon atölyesi gibi farklı işler için kullanılan salondu. Daha merdivenli giriş kapısına geldiğimizde güzel yemek kokularının cazibesine kapılırdık.Önce Nazilli Sümerbank fırınında pişmiş yuvarlak somun ekmeğimizi posta pulu gibi özel basılmış minik "fiş" ile alıdık sonra ekmek fişine benzeyen başka bir fiş ile yemek penceresi önünde sıraya girer iltiması engellemek amacıyla sadece birbirimizin belden aşağısını görebildiğimiz alçak pencerenin arkasından uzanan ellerdeki kepçelerin sefertaslarına koyduğu yemeklere bakardık.

 Çoğu zaman bu yemekleri evde pişen yemeklere pek benzetemezdik. Kare şeklinde kağıt paket  içinde pişirilmiş bezelye,et gibi malzemeler görünen acayip kebaplar,adını duyup evde piştiğini görmediğimiz kadınbudu köfteler,yanında patates püreli dana rosto,kuş üzümlü pirinç pilavı,içi yumurtalı dalyan köfte,tas kebabı,çam fıstıklı helvalar,tulumba tatlıları ve buna benzer başka bilmediğimiz, görmediğimiz yemekleri çoğumuz orada tanıdık.Bir türlü düzgün şekilde üstüste dizmeyi beceremediğimiz sefertaslarıyla sularını akıta akıta evlerimize taşıdık.

KAHVALTI  LİSTESİNİ BÜYÜK GÖRMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN

Sümerbank her yönüyle öncü ve disiplinli bir kurumdu ve çalışanlarına çok önem verir her konuda olduğu gibi yemek konusunda da herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için hassasiyet gösterirdi.Buna fabrikada çalışmaya başladığımız zaman yakından şahit olduk.Fabrika yemek listesi aralarında fabrika doktoru ve Sendika temsilcisinin de olduğu bir komsyon tarafından asgari kalori değerleri dikkate alınarak hazırlanıyor. Listedeki yemeklerin malzemeleri günlük ve taze olarak ticaret servisi mubayaa memurları tarafından piyasadan temin ediliyor. Fabrikanın usta aşçıları tarafından yemeğe dönüştürüldükten sonra bir camekan içerisinde önce fabrika doktoru sonra Fabrika müdürüne sunuluyor,onay alındıktan sonra servis ediliyordu. Aynı yemek fabrika kreşindeki çocuklara,stajyer öğrencilere ve misafirlere de ücretsiz veriliyordu.Her işçi grubu kendisine ayrılan saatlerde topluca yemeklerini yemek için yemekhaneye gelir yine birbirlerini görmedikleri alçak pencereli tezgahlardan yemek fişlerini verip yemeklerini alırlardı. Fişi olmayan yada doymayanlar için ilave yemek vermede fazla zorluk çıkarılmasa da sistem ve disiplin dengesi bozulmadan hizmet verilirdi.

ASIL YEMEK LİSTESİNİ BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN

Listelerdeki yemekleri gördünüz.Bir de buna fabrikamızın maharetli aşçılarının ustalığı da eklendiğinde tadına doyulmaz Sümerbank yemekleri ortaya çıkıyordu.Kuşkusuz pek çok usta aşçımız vardı ama asıl efsane ustalar Fabrikamızın Bolu'lu ustaları Mehmet Ali ARSLAN ve o emekli olduktan sonra yerine geçen kardeşi Mustafa ARSLAN kardeşlerdi. Mehmet Ali ve Mustafa Arslan kardeşlerin yemeklerini Sümerbank'ın Kuşadası kampında kalan diğer Sümerbank fabrikaları, mağaza ve banka mensupları da beğenerek yemişlerdir. Çalıştıkları dönem boyunca her yaz Sümerbank kampının değişmez aşçıbaşıları bu ustalardı. Kendilerinden sonra gelen diğer Sümerbank aşçıları bu ustaların yanında bulaşıkçılıktan başlayarak yetenekleri doğrultusunda usta çırak ilişkisi içinde kademe kademe yükselerek yetişen gençlerdi.

FOTOĞRAFI BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN
Aşçıbaşı Mustafa Arslan ve yardımcıları Sümerbank Kampında.

Fabrikamız özelleştirme sürecinde sistemde bozulmalar ve personel yetersizliğinden doğan aksamalar oldu emekli olan ustaların yerine yeni aşçılar alınmasına izin verilmediği için başka kısımlarda çalışan aşçılıkla alakası olmayan işçilerin görevlendirilmesiyle kalite giderek düştü.Aslına bu düşüş sadece yemekhanede değil fabrikamızın tüm kısımlarında yaşanıyordu. Her yönüyle mükemmel işleyen sisteme birileri çomak sokmuştu. Neyse o konuları başka başlıklarda detaylarıyla anlattım tekrar etmeyelim.Kısaca söylersek fabrika çalıştığı sürece yemek disiplini çalışanların özverisiyle aksamalar olsa da devam etti...

İşte böyle...
Nazilli Basma fabrikası Müzik,eğitim,spor,sağlık, çalışma disiplini yaygınlaşması, sosyal faaliyetlerde ve sayamadığım pek çok konuda olduğu gibi "Yemek Kültürü" ile de bölgesine katkı yapmıştır.Basit gibi görülse de bu katkıya ilk yıllarda toplu yemek yeme adabı ve dikkat edilmesi gereken temizlik kurallarının öğretimi ve dengeli beslenme gibi katkılarıda eklersek,küçümsenecek katkılar değildir.

Sümerbankta çalışsın veya çalışmasın özel günlerde halka açılan Nazilli Sümerbank mutfağından yemek yemiş belli bir yaş sınırı üstündeki Nazilli'lilerin hafızalarında Nazilli basma fabrikası yemeklerinin özel bir yeri vardır. Eminim ki yurdumuzun çeşitli bölgelerindeki diğer Sümerbank fabrikalarında çalışan arkadaşlarımın da benzer anıları vardır.

Bu vesile ile fabrikamız yemekhanesinde çalışan ve hayatta olan arkadaşlarımıza sağlıklı uzun ömürler,ebediyete intikal eden başta aşçıbaşı Mehmet Ali Arslan olmak üzere diğer büyüklerimize Allahtan rahmet dilerim.

Bir daha ki yazımda Sümerbankın başka bir güzelliğini anlatmak dileğiyle, sevgiyle kalın. İlhan ÖDEN